Hep başkasına ağladık

Hep başkasına ağladık…
Kırılan kalplerimizin hesabını kendimize değil, gidenlere sorduk.
Biz hep birilerini bekledik:
Gelmesini…
Dönmesini…
Anlamasını…

Kimse bilmedi içimizin ne kadar titrediğini.
Gözyaşlarımızı gizledik, gülüşlerimizin arkasına sakladık.
Bir yanımız “böyle olmamalıydı” diye haykırırken,
diğer yanımız sesini duyan olmaz diye sustu.

Kırıldık… ama kırıldığımızı söylemedik.
Sevdik… ama sevdiğimizi belli edemedik.
Gitmesinler diye içimizden bin dua ettik,
ama “kal” diyemedik.
Sonra hep kendimizi değil,
hep başkasını suçladık.

Öyle çok verdik ki sevgimizi,
sonunda elimizde kalan koca bir boşluk oldu.
Biz hep tamam etmeye çalıştık yarım kalanları,
ama kimse bizi tamamlamaya uğraşmadı.

Hep başkasına ağladık…
Hiç kimseye söyleyemediklerimizi yastıklarımıza anlattık.
Geceyi gündüzden daha iyi tanıdık;
çünkü en çok geceler anladı hâlimizi.

Belki de sorun başkalarında değildi;
biz hep yanlış kapılara vurduk yüreğimizi.
Hak etmeyenlere adadık sevgimizi,
dönüp bakmayanlara yükledik umudumuzu.

Yine de iyiydik, yine de güzeldik.
Ağlarken bile içimizde bir yerlerde hâlâ
birinin bizi gerçekten anlayacağına dair bir inanç vardı.

Ama en çok neye ağladık biliyor musun?
Kendimizi unuttuğumuza…
Bir başkasının mutluluğu için
kendi yaralarımızı hep ertelediğimize…
Biz hep birilerine iyi gelen taraf olduk,
kimse bizim yorgunluğumuzu sormadı.

Bir gün biri fark eder sandık.
Bir gün biri “Neden sustun?” der sanıp bekledik.
Ama kimse sormadı,
kimse anlamadı,
kimse dönüp yüreğimizin sızısına bakmadı.

Biz yine de kırgınlığımızı kimseye yüklemedik.
“Belki de ben fazlaydım” dedik, susup içine attık.
O yüzden en ağır yükleri hep gülümseyerek taşıdık.
Kimse bilmedi o gülüşlerin altında
kaç kere parçalandığımızı…

Ve yıllar geçti…
Ağladığımız insanlar unuttu,
biz hâlâ hatırlıyoruz.
Çünkü biz sevdik mi derinden severdik,
gitsek bile içimizde bir yer hep kalırdı.

Ama şunu da öğrendik:
Bazen insanın en büyük iyiliği,
kendi kalbini korumayı öğrenmesidir.
Artık boşuna ağlamayacağız…
Hak etmeyene gözyaşı değil,
ancak sessiz bir veda bırakacağız.

Çünkü biz hep başkasına ağladık,
ama bundan sonra
kendi gönlümüze sahip çıkacağız.