Her yanım gurbet

Her yanım gurbet…
Gözüm ne yana baksa, gönlüm ne yana dönse, içimde hep aynı eksiklik, aynı hüzün… Sanki dünyada değilim de, beni hiç tanımayan bir diyarda misafirim.

İnsanın kendi yurdunda bile gurbeti yaşaması ne garip bir şey. Kalabalıklar içinde yalnız olmak, sesler arasında sessizliğe gömülmek, gülüşlerin ardında saklı gözyaşlarını hissetmek… İşte asıl gurbet budur.

Gurbet sadece kilometrelerle ölçülmez. Bazen evin içinde bile yabancı hissedersin kendini; aynı sofraya oturursun ama aynı lokmayı paylaşamazsın. Aynı gökyüzüne bakarsın ama aynı yıldızı göremezsin. O an anlarsın ki, gerçek gurbet insanın ruhunu sarıp sarmalayan bu derin yalnızlıktır.

Her yanım gurbet…
Çocukluğumun kokusunu özlüyorum. Toprağın yağmurla buluştuğu o ilkbahar günlerini, sobanın başında ısındığım o küçük odaları, annemin sesiyle uyanışımı… Ne zaman gözlerimi kapatsam, içimde bir şehrin sokakları, bir köyün toprak yolları, bir evin sıcaklığı beliriyor. Ama açtığımda sadece yabancı yüzler, yabancı duvarlar kalıyor.

Gurbet, insanı olgunlaştırıyor derler. Doğrudur belki… Ama aynı zamanda içini kemiren bir ateştir. Yanarsın, kavrulursun; kimse görmez. Çünkü gurbette gözyaşlarının bile sessiz akması gerekir.

Her yanım gurbet…
Dermanını bulamadığım bir özlem, anlatamadığım bir sızı var içimde. Ne gittiğim yollar dindiriyor bu yangını, ne de gördüğüm yüzler teselli oluyor kalbime. Sanki dünya kocaman bir gurbet, ben de onun içinde kaybolmuş bir yolcuyum.

Ve bilirim ki; insanın gerçek vatanı, huzur bulduğu yerdir. Benim huzurum ise çoktan bir masal olmuş hatıralarda saklı…

Her yanım gurbet; her tarafım sessizlik…
Bir yanım sevdiklerime hasret, bir yanım hayata küskün.
Gözlerim uzaklarda bir ışık arıyor, kulaklarım bir ses bekliyor; “Dön artık” diyen bir nefes… Ama ne ses geliyor ne de yol görünüyor.

Belki de gurbet, insanın kalbinde bitmeyen bir yolculuktur.
Nereye gidersen git, kime sarılırsan sarıl, içinde bir boşluk kalır.
İşte o boşluk doldurulmaz, o yara kapanmaz.
Çünkü gurbet, insanın ruhuna işlenmiş bir kaderdir.

Belki de bir gün, bu gurbet biter ve özlemler kavuşmaya dönüşür…