Ülkemizde medyanın çok ama çok önemli bir gücü ve etkisi vardır. Özellikle de sosyal medyanın etkisi tüm dünyayı kasıp kavurmaktadır.
Ancak, bu etki hangi yöndedir tartışılır ve tartışılması hatta düzeltilmesi gerekmektedir.
Medyadaki yanlışlara ya da dezenformasyona dur demek adına son zamanlarda bir dezenformasyon yasası çıkarıldı. Mantığı vardır ama yanlışları da yok mudur?
Elbette ki vardır. Bunu da devlet eliyle düzeltmek yine kamu yöneticilerinin görev ve sorumluluğunda olmalıdır.
Yani bu yasanın uygulanması belli bir kesimi dizayn etmek veya susturabilmek adına kullanılmamalı, tüm medya için eşit uygulanmalıdır diye düşünüyorum.
Medyada dezenformasyon öncelikle ve ağırlıklı birkaç konuda etkilidir. Bunları açıklamakta yarar vardır. Çünkü bu yayınlar toplumda olumsuz ahlaki dezenformasyonu ve eğitimsizliği getirmektedir.
1-Diziler: dizilerde işlen aile ve yaşam kavramları tam bir facia ve özellikle genç kızları olumsuz davranışlara, ahlaksız tekliflerle karşı karşıya bırakmaktadır. Hatta ve hatta kızlarımızı köleleştirme/seks kölesi gibi kullanma yönünde ve bununda iyi bir olaymış gibi aşılandığını düşünüyorum.
Genç erkekler ise özellikle şiddet ve erkek egemen bir anlayışa yönlendirme, kadını ikinci sınıf vatandaş gibi gösterme gayreti içerisinde olduğunu gözlemlemekteyim.
2-Haberler: haberler bölümlerinde ise yine tek taraflı yayınların yapıldığını ve bir tarafın daha iyi diğer tarafın da daha kötü gibi algılanması gerektiği üzerine kurgulanmış olduğunu düşünüyorum.
3-Medyanın gücünü kullanarak tehdit, şantaj ve mobing uygulamaları: birçok insan, kişi, kurum, kuruluş ve yönetim kadrolarında ki insanların dizayn edilmeye çalışıldığını bununla beraberde ahlaksızca bir medya ya da gazetecilik yapıldığının örneklerini de zaman zaman basın aracılığıyla görmekteyiz.
Oysaki medya denen kurumun ister devlet ister özel olsun, kamunun yanında, kamudan taraf ama yönetimsel kadrolar, kişiler ve kurumlara karşı daha net duruş sergilemesi gerekmektedir.
Ancak ne medya ne de sosyal medyada bunu görmemiz mümkün değildir.
ÇÖZÜM:
İlkokula başlamakla beraber, daha önceden de konmuş olduğu gibi “Medya Okuryazarlığı Dersi” konması ve bunun kesintisiz olarak üniversite eğitimlerinin sonuna kadar programlarında yer alması gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle medya ve basın için ahlak ve etik değerler üzerinde çalışmalar yapılmalı. Dezenformasyon oluşturan dizi, haber ve yayınlara yer verilmesinin engellenmesi sağlanmalıdır.
Yani kötü örneklerin asla ve asla gösterilmemesi iyi örneklerle toplumun doğru haber alma, iyi vakit geçirme ve eğitimsel yayınlarla buluşmalarının sağlanması gerekmektedir.