Pandeminin ortaya çıkardığı üniversiteliler

Hatırlatmakta fayda var, Dünya geneline yayılan COVID-19 salgınının Türkiye'de tespit edilen ilk vakası Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart 2020 günü açıklandı.

Ülkedeki virüse bağlı ilk ölüm ise 15 Mart 2020'de gerçekleşti. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Nisan 2020'de yaptığı açıklamada koronavirüs vakalarının tüm Türkiye'ye yayıldığını açıkladı.

07 Nisan 2023 itibarıyla Türkiye'de koronavirüs ile enfekte olmuş toplam hasta sayısının 17.232.066 olduğu ve mevcut hastalardan kişinin yoğun bakımda tedavi görmekte olduğu; şimdiye kadar iyileşen hasta sayısının ve ölen hasta sayısının toplam 102.174 kişi olduğu bildirildi.

O tarihten itibaren hepimizin de kabul edeceği gibi Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Pandemi ile ilgili olarak ülke genelinde en çok değişim hangi noktada oldu?” diye sorulsa verilebilecek ilk cevap “Kurye sektörü” olacaktır.

Uzun sayılabilecek bir süre evlerde kapalı kalınca o zamana kadar okunmayan kitapların satışında, Seyredilemeye değer görülmeyen (!) sinema filmlerinin izlenmesinde, daha da açık bir ifade ile evde zaman geçirmeye yarayacak ne varsa tamamının satışında bir patlama meydana geldi.

Türkiye’de şu an ne kadar üniversite mezunu olduğu ile ilgili elimizde kesin bir sayı yok en azından bende yok.

Ancak hepimizi evlerimize hapseden pandemi var olan alışkanlıklarımızı değiştirmekle birlikte en fazla Üniversite mezunlarımızın hayatını değiştirdi.

Son dönemlerde nerede ise şehirlerimizin tamamında Üniversite açıldı.

Pek çok üniversite bilindiği gibi lise ve dengi okul binalarının dönüşümü ile hayata geçirildi.

Hayatımıza ne kadar katkı sundukları sorusu başka bir yazı konusu.

Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi pandemi daha çok üniversitelilerin hayatına etki etti.

Anadolu’nun herhangi bir yerleşim merkezinde mezuniyet sonrası ne işe yaradığı belli olmayan Üniversite mezunları sayesinde belki milyonlarca “işsizler ordusu” ile karşı karşıya kaldık.

Pandemi döneminde evlerden dışarıya çıkmak yasaklanınca ihtiyacımız olan temel maddelerin eve gelmesi gerekti.

Bu durumda bir anda “Kurye sektörünün” canlanmasına vesile oldu.

Şu an bir araştırma yapılsa kurye sektöründe motor kullananların çok büyük bir bölümünün üniversite mezunu olduğu çok net bir şeklide ortaya çıkacaktır.

Pandemi öncesi iş bulamayan üniversite mezunları arasında bir anda “maden bu süreçte vatandaş dışarıya çıkamıyor o halde gerekli ihtiyaçları biz onlara ulaştıralım” anlayışı ortaya çıktı.

Evde pasta yapandan

Sıcak ekmek pişirene

Organik sebze meyve yetiştirenden

Ev yapımı içli köfte yapana kadar

Yüzlerce ihtiyaca cevap verebilen bir sektör ortaya çıktı.

Bugün pandemi yok.

Ancak o günlerde “Nasıl olsa iş bulamayacağım bari kendim bir ürün bulup pazarlayayım “ diye düşünen yüzbinlerce üniversite mezunu şu sıralar çok büyük paralar kazanıyor.

Evlerde

Küçük ofislerde

Yada şehirlerin kenarlarındaki depolarda

Her gün milyonlarca ürün paketlenip ülke sınırları içerisinde yada dünyanın başka ülkelerine ulaştırılıyor.

Evler adeta birer üretim atölyesi oldu.

O ana kadar bir belediyede yada bir fabrikada iş bulabilmek adına koşturup duran üniversite mezunları şu sıralar dünyanın pek çok ülkesini dolaşıp pazarlayabilecekleri ürünleri araştırıyorlar.

İyi de yapıyorlar.

Pandemi hepimizi hem üzdü hem korkuttu.

Pek çok yakınımızı pandemide kaybettik.

Lakin pandemi sayesinde bambaşka bir dünyanın daha var olduğu gerçeği ile karşı karşıya kaldık.

Çalışan, üreten daha da önemlisi “bilginin güç olduğu para olduğu” gerçeğini gördük.

Milyonlarca Üniversite mezunu “Diploma bir işe yaramadı, ancak bilgilerimizle ortaya çıkardığımız ürünler ile hem para kazandık, hemde pek çok üniversite mezunu arkadaşımıza istihdam sağladık, Diplomamızı da ofisimizin bir duvarına asmaktan başka ir çare kalmadı” anlayışı ile hareket ediyorlar.

Bizde “bir musibet bin nasihatten iyidir” ifadesi bulunuyor.

Pandemi musibeti ortaya bambaşka bir üniversite mezunu topluluğu çıkardı.

Temennimiz pandemi ile ortaya çıkan bu sektörün daha da artması.