Sabır taşı çatlamadan

Hayat, bazen yük olur omuzlarımıza, bazen bir dağ gibi çöker yüreğimize. Beklemek, dayanmak, susmak... İnsan çoğu zaman ne için sabrettiğini bile unutacak hâle gelir. Ama yine de susar, içine atar, geceyle dost olur, yıldızlarla dertleşir. Çünkü bilir ki, sabır taşının çatlaması demek; içindeki bütün acının taştan sızması, ruhun dağılması demektir.

Sabır, bir ömür boyu sırtlandığımız görünmez bir emanettir. Kimimiz aşk için sabreder, kimimiz bir kavuşma için... Kimi annesinin duasını bekler bir hastane köşesinde, kimi evladının yolunu gözler pervazı yorgun bir pencerede. Herkesin bir sabır hikâyesi vardır aslında; kimi yazılmış, kimi gizli kalmış…

Ama sabrın da bir dili vardır. Sessizdir belki ama yankısı büyüktür. Her suskunlukta biraz daha büyür, her gözyaşında biraz daha dolar içi. Ve bir gün gelir… O taş çatlamaya başlar. İşte o an, insan ya içindeki her şeyi haykırır ya da tamamen sessizliğe gömülür. Bu yüzden, sabır taşı çatlamadan anlaşılmak ister insan. Bir omuz, bir kelime, bir bakış… Bazen bir "buradayım" demek bile yeterlidir bir ömrün yükünü hafifletmeye.

Sabır, sadece beklemek değildir. Sabır, öfkeye yenilmemek, kırmamaktır karşındakini. Sabır, içimizdeki fırtınaları dışarıya vurmadan, sel olup yıkmadan geçirebilmektir. Sabır, yüreği korumaktır en çok da… Kendi yangınında kül olmadan ayakta kalabilmektir.

Ama her sabır, sonsuza dek susmak değildir. Vakti geldiğinde konuşur sabır da… Hem de öyle bir konuşur ki, yılların biriktirdiği hüzünler dile gelir. Gözlerin dolu dolu bakar geçmişe, “Ben neler çektim” demeye gerek bile kalmaz. Zaten anlayan bir çift göz yeter sana, seni senden iyi okuyan bir yürek yeter.

Bazen bir dua olur sabır; bazen de bir özlem. Kimi zaman gecenin koynuna gizlenir, sabaha karşı dökülen bir damla yaş olur yanaklarına. “Dayan” dersin kendine, “Biraz daha dayan”… Çünkü bilirsin, her karanlık gecenin ardında güneş doğacak. Her zorluk, sabredeni bir adım daha olgunlaştıracak.

Ve ne gariptir… İnsan en çok sabrettiğine kırılır. En çok beklediğinden incinir. Ama yine de kalbini eğip bükmeden sabretmeye devam eder. Çünkü bilir ki, sabır taşı çatlamazsa, içinde hâlâ umut vardır. Ve bir gün, o taş çatlamadan, biri gelir, usulca dokunur yüreğine... “Yoruldun biliyorum” der gibi… İşte o an, sabrın ödülü gelir.

Anlaşılmak.

#amp-auto-ads