Siyaset masada başka, sahada başka

Seçim sürecin başlaması ile başta İYİ Parti olmak üzere seçime katılacak tüm siyasi partilere adaylık müracaatını yapmış adaylığı da parti genel merkezleri tarafından kabul edilmiş aday adayları o gün bu gündür yollara düşmüş partilerinin alacağı oylara katkı sunmaya çalışıyorlar.

Siyaset ile uğraşmayan yani günün büyük bölümünü çalıştığı kurum ve kuruluşlarda geçiren, mesaisini tamamladıktan sonra ekonomik sıkıntılardan dolayı evden çıkamayan milyonlarca insanın siyasete bakışı son derece değişik.

Sözünü ettiğimiz kesim akşam yemeğini yedikten ve pijamalarını giydikten sonra bir elinde bir türlü bırakamadığı cep telefonu diğer taraftan kendi hoşuna gidecek haberleri ve yorumları dinleyebileceği televizyon kanallarını dileyerek siyasi kanaat kullanıyor.

Siyaseti televizyonlardan ve o televizyonlarda program yapan yorumculara bakarak değerlendiren seçmen kitlesi gibi baktığınızda yorumcuların yada anket firmalarının verdikleri rakamlara göre değerlendirmeleri son derece normal gelebilir.

Ancak birde işin tam göbeğinde bulunan seçim sürecinin başlaması ile birlikte sahaya inen partisine oy kazandırabilmek adına binlerce on binlerce erkek-kadın-yaşlı-genç vatandaş ile bire bir görüşen siyasetçinin sahada gördükleri var.

Seçim öncesi işini düzgün yapan araştırma şirketleri haricinde sadece ve sadece yönlendirme amacı ile rakamlar veren bu rakamları da saha dolaşmak yerine masa başında yazan kişi yada kurumlar bulunuyor.

Dolayısı ile biz kendimizi bildik bileli masa başında üretilen siyasetin hiçbir dönemde saha ile uyuşmadığını asıl olanın sahada vatandaşların söylediklerini iyi tahlil eden siyasetçilerin başarılı olduklarını görüyoruz.

Bizde pek çok arkadaşımız gibi sahadayız, binlerce vatandaşımız ile görüşüyor, onların şikayetlerini dinliyor, taleplerini alıyor kendilerine göre yanlış gördüklerinin nasıl düzeltileceği ile fikirlerini öğreniyoruz.

Vatandaşın birinci önceliği yıllardır hiç değişmediği gibi ekonomidir, ancak sözünü ettiğimiz masa başı yorumcuları yıllardır vatandaşı perişan eden ekonomik sıkıntıyı konuşmaktan uzak tutup suni gündemler ile uğraştırıp duruyorlar.

Masa başı siyasetin mi yoksa sahadaki siyasetin mi gelip geleceğini görmek için 14 mayıs Pazar günü akşamını bekleyeceğiz, Sahada vatandaş ile gönül bağı kuran, onları kucaklayan, vatandaşın dertleri ile dertlenen siyasetçi hiç şüpheniz olmasın neticeye daha kolay ulaşacaktır.

Bunu öğrenmek için zaten az bir zamanımız kaldı.