Sokak Hayvanları

Günlük hayatımızın her anında sokakta birbirinden sevimli kediler ve köpeklerle karşılaşmaktayız.

Kimi zaman onları sevip, okşarken kimi zamanda farkına varmadan yanlarından geçip gidiyoruz.

Ömrü boyunca bir sokak köpeğini sevmemiş, bir kere olsun oturup güzel havanın tadını çıkararak kuşlara yem vermemiş ya da aç kalmasın diye kapısının önüne bir kap su koymamış insanların sokak hayvanlarına bakış açılarından dolayı sokak hayvanları hep yanlış algılanmıştır.

Böyle insanların gözünde sokak hayvanları pis, hastalık taşıyan ve uzak durulması gereken canlılar olarak tasvir edilmiştir. İnsanlık ile birlikte başlayan evcilleştirme tarihi ile birlikte birçok hayvan evcilleştirilmiş ve doğada rolleri değiştirilmiştir.

Bu evcilleştirme tarihinin sonucunda Sokak hayvanları artık doğada tek başına gezerek yaşamlarını ikame ettirme özelliklerini kaybeden canlılar halini almıştır.

Sokaktaki dostlarımız bizden biraz sevgi görmeyi bekleyen, karınlarını doyurmak için uğraşan, kimi zaman ise sadece insanlardan korktukları için gergin tavırlar sergileyebilen varlıklardır.

Sokaktaki canları yok saymaya, hayatınızı yaşamaya devam edebilirsiniz ama onlar dışarıda ve yardıma muhtaç şekilde beklemekteler.

Unutmayın ki hayvanları düşüncesi ve hayvan sevgisi bir özenti, bir ihtiyaç veya heves değil aksine vicdani bir sorgulamanın doğru yanıtıdır.


Hayvan sevgisi insani değerleri içtenlikle benimsemiş olduğunun bir göstergesidir.

Hayvanları koruma duygusu; aklın merhameti, sevgiyi ve şefkati seçtiğinin, insancıl davranışları özümsediğinin bir kanıtıdır. İnsancıl duygu ve davranışlar ise çağdaş uygarlık kavramının özüdür.


Sokak hayvanlarının beslenme sorunlarını çözmek, onlara barınak imkanları oluşturmak hepimizin görevi.

Her mevsim onlar için kapımızın önüne bir kap su ve yemek bırakarak onların yemek ihtiyaçlarını karşılayabiliriz.

Özellikle soğuk kış aylarında yemek bulmayan sokak hayvanları vücut ısılarının düşmesi sonucu ölmektedir.

Mama alamayacak olsanız bile o gün sofranızdan artan yemeklerinizi sevimli dostlarımızla paylaşabilirsiniz.

Ülkemizde yılda ortalama 12 milyon ekmek israf ediliyor.

Çöpe atılan bu ekmekler ülke ekonomisine büyük zarar vermektedir.

Bu israfın önüne geçmenin birçok farklı yöntemi olsa da artan bu yemek kırıntılarını belirli toplanma merkezlerinde toplayıp hayvan dostlarımıza bir kap yemek olarak ulaştırabiliriz.


(Ya RABBİM senin yarattığın hiç bir canlının göz yaşına sebep olmaktan sana sığınırım bana bu fırsatı verme Amin)

Bu düşünce ile yola çıkarak Emiroğlu Sosyal Hizmetler Ltd Şti. (Frenci Ömer) ailesi olarak hayvan sokaklarına yardım etmek üzere lokanta atıkları, kasaplarda artan kemikler veya mama yardımı olarak kendi firmamızı toplanma merkezi olarak ilan etmekteyiz.

Elimizden geldiğince doğada ki dostlarımıza her fırsatta ulaştırmak üzere mama yardımı yapmaktayken bu düşünceyi daha ileri bir noktaya götürerek sokak hayvanlarına yardım toplamak ve dağıtmak üzere dernek kurmaya karar verdik.

Önümüzde ki günlerde bu konu hakkında daha somut adımlar atacağız.

Vicdan sahibi her insan; sokak hayvanlarının yardımına koşmaya, korumaya ve onları beslemeye çalışır.

Eğer sizde sokak hayvanlarına yardım etmek isterseniz bu konuda yapabileceğiniz birçok şey var.

Herhangi bir para yardımına gerek olmadan sizlerin aldığı hayvan mamalarını bize teslim ederek sizin adınıza dağıtmamızı isteyebilirsiniz.

Lokanta, kasap sahibi arkadaşlarımız işyerlerinden artan yemek ve kemik artıklarını işyerimize bırakabilir ya da bize ulaşarak bilgi vermesi üzerine arkadaşlarımızdan biri gelip işyerinizden teslim almamızı isteyebilir.


Kentleşme ile birlikte doğal yaşam alanlarını tükettiğimiz, yok ettiğimiz bir dönemde özellikle bu kış günlerinde sizlerde sokak hayvanlarına yardım edebilirsiniz.

Bir patide sen tut düşüncesiyle toplayacağımız yemek ve mama kampanyamıza destek olarak sokakta aç, susuz kalan dostlarımıza yardım edebilirsiniz.

Sokak hayvanlarına yardım etmeyi bir aşkla yapmaya çalışıyoruz.

Yunus Emre'nin " Paylaştığın senindir, biriktirdiğin değil." sözünü örnek alıyoruz.

Yardım etmek arzusuyla sürekli kendimizi geliştiriyoruz ve daha iyisi için çaba sarf etmeye çalışıyoruz.