Umut kaf dağının ardında

İnsanın yüreğinde en çok aradığı şey, belki de umuttur. Hayat acılarla, özlemlerle ve kırgınlıklarla dolu olsa da gözlerimizi her sabah yeniden açtıran gizli bir güç vardır: Umut… Bazen bir çiçeğin toprağı delip gün ışığına kavuşmasında, bazen de bir annenin evladına bakışındaki sevgi pırıltısında kendini gösterir.

Ama umut, çoğu zaman kolayca ulaşılacak bir yerde değildir. O, Kaf Dağı’nın ardına saklanmıştır; zorluklarla, engellerle ve çetin yollarla çevrilidir. İnsana “Gel, beni bul.” dercesine seslenir. İşte bu yüzden umut, değerini yolun çilesinden alır. Eğer kolay olsaydı kıymeti de olmazdı.

Kimi zaman insanın yüreği yorgun düşer; “Artık olmaz.” der, “Bitti.” der… Fakat tam da o anlarda umut, bir fısıltı gibi kulaklara dokunur:
“Yürümeye devam et; Kaf Dağı’nın ardında seni bekliyorum.”

Belki gözyaşların yollara serilecek, belki dizlerin kanayacak; ama o dağın ardına geçtiğinde, güneşin en parlak ışığıyla seni selamlayacağına inan. Çünkü umut, en karanlık gecelerin ardından doğan gündüz gibidir. Ne kadar uzak görünse de aslında kalbine inandığında seninledir.

Hayat bize bazen taş, bazen gül uzatır. Taşın acısı canımızı yakar; gülün kokusu ruhumuzu sarhoş eder. Ama ikisinin de ötesinde bize güç veren şey, bir gün Kaf Dağı’nın ardında bambaşka bir baharın bizi beklediğini bilmek değil midir?

Umut, bazen bir çocuğun masum gülüşünde gizlidir; bazen de yalnız bir yüreğin gece yarısı ettiği duada saklıdır. İnsan, her şeye rağmen ayağa kalkabiliyorsa bu, içinde tükenmeyen bir umut ışığı taşıdığındandır. Çünkü umut, yıkılmış kalelerin yeniden yükselmesini sağlar.

Unutma ki umudu olmayan insanın nefesi yarım kalır. Umut ise bir nefesten fazlasıdır; ruhun en derininde yanan sonsuz bir ateştir. Ve o ateş, seni en zorlu yollardan bile geçirip aydınlığa ulaştırır.

Kaf Dağı’nın ardına ulaşmak kolay değildir. Ama bir gün vardığında göreceksin ki aslında yolun her adımı seni büyütmüş, seni olgunlaştırmış ve seni sen yapmıştır. Umut, sadece varılacak yer değil; aynı zamanda yolda kalabilme gücüdür.

Ve belki de en güzeli şudur:
Kaf Dağı’nın ardında aradığın umut, aslında kalbinin tam ortasındadır…