Yanıyoruz...

Ülkemiz yangın yerine döndü.

Bir anda onlarca yerde yangın!

Bu bir tesadüf mü?

Umuyor ve diliyorum ki yine de öyle olsun. Kendiliğinden bir felaket olsun.

Yani felakete şükredilir mi? Elbette ki edilmez. Ama en azından insan kaynaklı olmaması, bir hain tarafından çıkarılmamış olması biraz olsun belki yüreğimize su serper.

Hiç ama hiç istemesem de bir doğal felaket olmasını isterim.

Ama ne yazık ki içimdeki ses bunun bir tesadüf olmadığını söylüyor. Ülkemizin her noktası hain kaynıyor. Bir yerde yangın başka bir yerde covid daha başka bir yerde hırsızlık, arsızlık, korku, şiddet bilmem neler neler!

Bizim ülkemiz, bizim insanımız bunları hak etmiyor. 

Önce Antalya Manavgat ardından Muğla Marmaris, Milas sonra Aydın Didim. Adana, Kayseri, Kütahya, Osmaniye ve Mersin derken iki günde on yedi ilde yangın. Daha neler duyacağız kim bilir.

Böyle tesadüf olur mu?

Neden se hepsi tatil ve turizm yerleri!

Hemen hemen hepsi de yerleşim yerleri.

Hemen hepsi oteller bölgesi.

Hemen hepsi zor erişilebilecek noktalar.

Bundan kasıt turisti tedirgin etmek olabilir mi?

Bundan kasıt tur operatörlerinin işini zorlaştırmak ve turizmi baltalamak olabilir mi?

Bundan kasıt insanlara korku salarak eve hapsetmek olabilir mi?

Bundan kasıt yakılarak açılan yerlerin orman vasfını yitirmiş olmasını ve yerlerine turizm otelleri ya da eğlence yerleri inşa edebilmek olabilir mi?

Ya hiç mi Allah’tan korkmazsınız?

Hiç mi kuldan utanmazsınız?

Bu halk sizi lanetle anmayacak mı sanırsınız?

Hadi devlete, vatana kastınız var, peki o canlı doğaya kastınız ne?

O güzelim ormanda yaşayan onlarca, yüzlerce hatta binlerce canlıdan ne istersiniz?

Hadi onları da geçtik, o bölgede yaşayan binlerce ailenin yerinden yurdundan edilmesi size ne kazandıracak?

Onlarca ahı almaktan da korkmaz mısınız?

Senin gibi bir hainin bile soluyacağı oksijen kaynağını yok ederek kendini de cezalandırmıyor musun?

Bir de resmi boyutuna bakalım:

2 İHA, 3 uçak, 38 helikopter, 1 insansız helikopter gibi komik bir yangın söndürme filomuz var. Sanırım onların bir kısmı da kiralık.

Yunanistan gibi bizim altı da bir büyüklüğümüzde olan ülkenin bile otuz sekiz tane yangın söndürme uçağı varken bizimki çok komik kalmıyor mu?

Üstelik de bizim gibi içinde birçok haini barındıran ve her yıl beklediğimiz şekilde sabotajlara açık olan bir ülkede.

Acilen bu yangın uçağı vb filomuzun artırılması gerek. Her seferinde neredeyse bir uçak parası kadar parayı kira ödemeye vermek yerine satın almak daha mantıklı olsa gerek.

Yani kısacası içimiz yanıyor.

Biz yanıyoruz.

Ciğerlerimiz yanıyor.

İnsanlık yanıyor.

Doğa yanıyor.

Tüm canlılar yanıyor.

Bir yaşam yok oluyor.

Bu kadar mı canileştik?

Bu kadar mı insanlığımızı yitirdik?

Bu kadar mı vahşileştik?

Yeter artık yeter!

Yanıyoruz yanıyoruz yanıyoruz!

Ne diyelim canlılardan uzak durun Allah’tan bulun.