Yeni yıl öncesi değişmeyen gerginlik.

1970’li ve 80’li yıllarda pek yoktu varsa da belli belirsiz olduğundan pek farkına varamıyorduk.

1990’lı yıllarda Turgut Özal başkanlığındaki ANAP’ın iktidara gelmesinden itibaren önce kısık sesle ama her geçen gün daha da yüksek bir ifade ile dillendirilmeye başlandı..

“MÜSLÜMAN NOEL KUTLAMAZ..”

Sonrası malum.

Bir kitle çoluk çocuk yeni yıla girmenin heyecanı ile televizyon karşısına geçip daha çok kış meyveleri olan portakal-mandalina-elma ve evin bütçesine göre kuruyemiş ile yeni yılı karşılamaya çalışırken karşı mahallede bambaşka bir süreç yaşanmaya başlanmıştı.

O günlerde gücü bu zamana kadar daha fazla olan Milli Görüş geleneğine sahip bir kitle tarih tutmamasına rağmen “Mekke’nin fethi kutlamaları çerçevesinde” geniş kitlelerin katıldığı etkinlikler yapıyordu.

Hatırlıyoruz bir dönem Kuran tilaveti ile başlayan bu etkinlikler ilgili kentlerin şehir stadyumlarında yapılıyordu.

Söz konusu etkinlikleri düzenleyenler nerede ise bir ay öncesinden herkesi şaşırtan bir şekilde tüm cadde e sokakları afişler ile donatır, yine aynı kesim var olan basın kuruluşlarına davetiye vererek katılımın fazla olmasına çalışırlardı.

Birkaç yıl böyle gitti.

Sonra 03 Kasım 2002 yılında yapılan genel seçimde iktidara AK Parti geldi.

İlk dönemler söz konusu yıl başı akşamına denk getirilen “Mekke’nin fethi kutlamaları” devam ettirildiyse de bir müddet sonra iş Saadet Partisine ve Milli Gençlik vakfına kaldı.

Son dönemlerde yılbaşı akşamlarına denk getirilen Mekke’nin fethi etkinlikleri bırakın şehir stadyumlarını, kapalı spor salonlarını orta düzeyde bir düğün yada toplantı salonlarını bile dolduramıyor.

Bu durum işin sosyal boyutu.

Birde güvenlik boyutu var.

Dikkat edin son dönemlerde DEAŞ-IŞID ve benzeri örgütler ülke sınırları içerisinde nerede ise her yıl yeni yıla günler kala “Müslüman Noel kutlamaz” diyerek herkese korku salmaktan geri durmuyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti laik bir ülke.

Bunun anlamı yılbaşı akşamı vatandaşın eğlenmek eşi dostu ile bir araya gelmek istediği mekanlarda açık.

İsteyenin sabaha kadar ibadet edebileceği ibadethanelerde açık.

Şu an AK Partili belediyeler tarafından yönetilen belediyeler dahil belediyelerin tamamı vatandaş rahat etsin diye mekanların sabah 03.30’a kadar açık kalmasını sağlayacak meclis kararları aldılar.

Tabi bu serbestiyet olurken güvenlik güçlerimize de sonuna kadar kolaylık sağlamamız gerekiyor.

Güvenlik güçlerimiz bir taraftan yeni yılın vatandaş açısından rahat geçmesini sağlamak için çalışma yaparken diğer taraftan da böylesi zamanlarda eylem yapacak terör örgütleri ile mücadeleden asla vazgeçmiyorlar.

Dün Yalova’da meydana gelen, hepimizi yaralayan 3 güvenlik görevlimizin şehit edildiği çatışmaya şahit olduk.

Güvenlik güçlerimiz yeni yıl akşamı eylem yapacaklarını söyleyen örgüte darbe indirdi ancak 3 canımızı da şehit verdik.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Türkiye laik bir ülke.

Laikliğin temeli de karşılıklı anlayış.

Kavganın gürültünün hiç kimseye faydası yok.

Nüfusu 86 milyonu aşan Türkiye’nin enerjisini böylesi “sen dedin ben dedim” gereksizliği ile tüketmemesi lazım.

Hayatını kaybeden 3 güvenlik görevlisi kardeşimize rahmet çatışmada yaralanan güvenlik görevlisi kardeşlerimize de acil şifa diliyoruz.

86 milyon vatandaşımıza da 2026 yılında sağlık mutluluk dolu günler temenni ediyoruz.