Seçilmişlerin yerlerine kayyumların atandığı, Siyasi partilere polis zoru ile el konulduğu, Gazetecilerin, Avukatların, Belediye Başkanlarının, Meclis Üyelerinin, Sanayici ve İş İnsanlarının sabahın köründe evlerinin basılıp hapislere atıldığı, Fabrikalara, Şirketlere, Gazetelere ve Televizyonlara baskınlar yapılıp el konulduğu bir ülkede ekonomik istikrar, güven, huzur ve demokrasinin olmayacağını bir aklıselim insan çıkıp bu hükümete hatırlatmalıdır.
Ülke her geçen gün baskının, zorbalığın hüküm sürdüğü, hukukun yerle bir edildiği ve kazanılmış hakların ellerden alındığı bir yer haline gelmiştir.
Öğrenciler tedirgin, Öğretmenler korkulu, Siyasiler ürkek, Basın mensuplarının yazarken yapma seni de içeri atarlar diye yakınları tarafından uyarıldığı, İş insanlarının bir sabah uyandığında tüm mal varlığına el konulup batırıldığı, Siyasi Partilerin İl Binalarına polis zoruyla girilip partililerin sokaklara atıldığı bir ülke haline gelmekten rahatsız olan aklı başında kimse kalmadı mı?
Otuz kırk yıllık diplomaların iptal edildiği bir ülkede borsadan aldığı hissenin bir anda boş bir kâğıt parçası haline gelebileceğini düşünen hangi iş insanı bu ülkeye yatırım yapıp istihdam sağlar diye düşüneniz kalmadı mı?
Dünün mazlumuyduk bugünün zalimi olduk, hani bu milletin hizmetkarıydık milleti kapımıza kul yaptık duralım artık diyecek bir baba yiğit yok mu bu partinizde?
Gidişat kötüye gidiyor, yaralı ekonomimiz kan kaybediyor, demokrasimiz darbe dönemlerini mumla aradığımız hale geldi, gençler, bilim insanları ülkeden gitmenin yollarını arıyor, işçimiz, emeklimiz, sanayicimiz ve esnafımızın hali içler acısı, vatandaş yoksullaştıkça zenginleşen, zenginleştikçe de zalimleşen bir yapı oluştu birileri buna dur desin diyen kimse kalmadı mı bu partide?
Sokaklarında suçluların cirit attığı, nerede ise her köşe başında uyuşturucu satıldığı, milletin can ve mal güvenliğini devletten değil Mafya Babalarından beklediği kanunun değil Karun’un hüküm sürdüğü bir ülke olduk bu ülkeye bu millete yazık diyecek bir yiğit yok mu içinizde?
Milletin kasaba gitmeğe hasret kaldığı, öğrencinin kalacağı devlet yurdu bulamadığı, hastanede doktor , adliyede adalet, kalplerde vicdan ve merhamet doktor, değerinin düşmediği gün olmadığı, pazar arabalarının artık kullanılmadığı, insanların çöpten sebze meyve topladığı Hz. Ömer’in Adaleti diye konuşup hakka, hukuka ve adalete hasret kaldığımız günlere kaldık diyen bir Hz. Ömer yürekli kalmadı mı aranızda?
Ahlakın bittiği, edebin ülkeden hicret ettiği, yüce dinimizin perde yapılıp perdenin arkasından her türlü kötülüğün yapıldığı, gençlerin artık Allah’a bile inanmadığı, namaz kılmaktan da bununla beraber kul hakkı yemekten geri durmayan en kötüsü içinde iman olmayan bir İslam hüküm sürmeye başladı bu topraklarda yazıktır, günahtır diyen kalmadı mı Allah aşkına?