Size belki tuhaf gelebilir ama ben bu köşe yazımı elimde telefon oraya yazıyorum. Kaç zamandır böyle antrenman yapıyorum…

Hatta biz artık haber sitemizdeki haberleri bile burdan yazmaya başladık..

Öyle ya…

Ofiste veya evde değil…

Yoldasınız…

Yani bi şekilde seferisiniz…

***

Yazıyı elinizdeki o müthiş cihaza yazacaksınız..

Aynen şı anda benim yaptığım gibi…

Çektim arabayı kenara aklıma geldi bi konu yazmam lazım…

En azından Yüksel Ercan’ın siteminden kurtulurum…

Çünkü haklı olarak diyor ki:

“Arkadaş ne biçim adamsın ya.. Şu son aylarda köşe yazını iyice boşladın.. ”

Haklı…

Biz birbirimizin nazını yıllardır çekiyoruz…

Yıllardır aynı ortamın havasını soluyoruz…

O uyarısını yapmayacak da kim yapacak?

Köşe yazısı yazmayı inanın çok özlüyorum..

Ancak malum son zamanlardak yoğun gündemimden ötürü olmamıştı..

Şimdi saatler 21.:’i biraz geçe yazımı telefonda tamamlıyorum..

Ve diyorum ki artık ysx her yerde her ortamda yazılabilir..

Kimse çeşitli mazeretin arkasına lütfen sığınmasın!

Ve ben bu yazıyı telefonla çok iyi antrenmanlı olduğum için anında yazıyor ve şimdi paylaşıyorum..

***

Bugün Gebze Çarşı müthiş kalabalıktı…

İnsanlar çarşıyı özlemiş…

Esnaf da bereketli kalabalığı…

Herkes birbirine çarpıyor belkim amma…

Pandemi öldürdü bizi…

Bloke etti…

Tanıdık lokantacı ya bakıyorum…

Elinde kepçesi çorbasını karıştırırken bile mutlu…

Kapamayalım artık birbirimizi…

Esnafı…

Vatandaş çıksın…

Aşı.. Aşı.. Aşı…

Ve tabi ki mesafe…

Başka da çaresi yok zaten işin…

Çarşı’da canlılığı görünce

Umutlarım daha da arttı…

Tabi yazı yazma şevkim de…

Hem de telefonla köşe yazısı…

Bizim bu yazı sıcağı sıcağına…

Aynen fırından yeni çıkmış taze simit gibi..

Eskiden bayat simit gibi ertesi günü yazılar verirdik mecburen..

Şimdi artık teknoloji değişti…

Herkese iyi akşamlar..

Yüksel Ercan ‘a da iyi akşamlar!

Sağlıcakla kalın!