İçimiz dışımız Dünya’nın hali ne olacak meselesidir.. Herkesin öyle…Dünya’nın üzerinde acayip karabulutlar dolaşıyor…Dünya’nın üzerinde bu karabulutlar dolaşırken de kimsenin şen şakrak oynayacak hali yok öteden beri…

İki gözünü kaybetmiş birisi 2. Dünya Savaşı sonlarına doğru, bir gün Neyzen’e sohbet sırasında sorar:

“Tevfik Bey…Neler oluyor? Dünya’nın hali nasıl?” diye…

Neyzen de şöyle cevap verir:

 “ Aynen sizin gördüğünüz gibi…”

Durum şimdilik bu şekilde…

-Ağır Ekonomik kriz söz konusu…

Bu sadece bizim ülkemiz için geçerli değil elbette…

-Mülteciler sorunu olduğu gibi duruyor ve sadece bizim ülkenin sırtına yüklenmiş vaziyette…

Mülteciler hususunu biraz irdeleyince görüyoruz ki,  zaten ekonomik kriz içindeki ülkemizin belini daha da bükmekte…

Şu anda Trakya ovasında, Meriç kıyılarında çoluk çocuk, ihtiyar genci ile bir çok insan avare şeklinde, ne yapacaklarını şaşırmış durumda beklemektedir.. Ki bunların bir çoğunun Suriyeli  değil, Afganistan, Pakistan, Asya Türk Cumhuriyetlerinden oldukları belirtiliyor…

Geçen de belirttik Asya’da iyi şartlar bulamadıkları sürece, savaşların, yoklukların devam ettiği sürece bu göçlerin Batı’ya gitmesi kaçınılmazdır…

Bütün bunlar olurken gerek okyanusun ötesinden, gerekse Avrupa kıyısından  bazı Batılı devletlerin ve siyasetçilerin ahkam kesmeleri ve bu hususta bizlere akıl verme gibi teşebbüste bulunmaları inanın  hiç yararlı ve hoş bir durum da  değil açıkçası…

***

Suriyeli göçmenlere gelince, onlar için nihai çözüm ise Suriye’deki durumun tam olarak netleşmesine ve bu anlamda taraflar arasında yapılacak olan antlaşmalara bağlıdır…

Bunlarla ilgili plan ise sanıyoruz, Suriye’deki durum sakinleşirse  güvenli bölge oluşturulunca  bunların da ülkelerine tekrar gitmeleri olacaktır… Zaten Rusya ile  varılan mutabakatta da  husus made olarak şöyle belirtilmiş ve şöyle konulmuş:

“- İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılması…

-M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.”

Durum şimdilik bu…

***

İNSANLAR YÜRÜYÜŞ SPORUNU MARKETLER ARASINDA YAPIYOR.....

Yazımızın son bölümüne yaklaşırken hayatın içinde rast geldiğimiz bazı hususlara da değinelim…

Bütün bu hızlı ve moral bozucu gelişmelerin içinde vatandaş da normal hayatını sürdürme çabasında bulunuyor…

Vatandaşlar çarşı pazara elindeki mevcut parasıyla uygun bir alışveriş yapma yeri arayışında…

Eskiden insanlar sabah sporuna sabah sporu için çıkıyordu, şimdi mecburi bir alışveriş için çıkıyor…

Hem sabah sporu olsun, hem marketlerarası fiyat araştırmasından ötürü de mecburi sabah sporu yapmış oluyor….

Herkes birbirine soruyor,  hangi markette daha uygun fiyata ürün varsa insanlar oraya hücum ediyor…

Kaç gündür altımızda çeyizlik ürün satan komşu dükkan hanımların istilası altında…İş değişikliği nedeniyle ucuzlayan ürünler kapış kapış gidiyor…

EN PAHALI EKMEĞİ KOCAELİ YİYOR…

İnsanlar ucuz ekmek, uçuk ürün peşinde…

 Ucuz ekmek deyince aklıma Gebze Halk Ekmek geldi…

Gebze Halk Ekmek, Köşker döneminde üç yıl oldu kapanalı, kapılarına kilit vurulalı…

Şimdi insanlar sadece fırıncıların fiyat insafına kaldı…

Marmara bölgesinde en pahalı ekmeği  Gebze yiyor…

Acaba Gebze’nin  şimdiki Başkanı olan Zinnur Büyükgöz bu konuda ne düşünüyor veya ne düşünmüyor onu da öğrenmek isteriz…

Halk Ekmek büfelerinde fırıncıların ekmeği satılıyor ancak yine de ekmek yetersiz veriliyor diye yoğun şikayetler var…

 Acaba şimdiki yönetim Halk Ekmek konusunda ne düşünüyor? Köşker döneminde fırıncılarla imzalanan ekmek tedariği sözleşmesi ne zaman bitiyor , bitti mi? Gebze Halk Ekmek Fabrikası tekrar açılır mı, öyle bir emare veya niyet var mı?

Şimdilik bu kadar…

SAĞLICAKLA KALIN!