Bu gün size, Çok sevdiğim bir öğrencimi yazacağım.

KARAMÜRSEL LİSESİ KİMYA LABORATUVARINDAN BİR RESİM

1990-1991 Eğitim Öğretim Yılı dönem sonu yaklaşmıştı, Karamürsel
Lisesi (Şimdiki Adı Karamürsel Alp Anadolu Lisesi) ikinci katında
hafta içi bir gün nöbetçi öğretmendim. Koridorda dolaşırken, Bir ara
koluma biri girdi ve hocam diye seslendi! Birden irkildim, bu ne
cesaret Canatan Hocanın koluna giriyor, Biz de çok disiplinliğiz ya
bu çok cüretkârlık! Oysa Şimdi düşünüyorum, Bu kadar disiplin
acaba boşa mıymış?
Neyse biz konumuza dönelim.
Koluma giren gence baktım ve hemen bütün sinirim birden pozitif
olarak boşaldı, çünkü karşımda çok sevdiğim hatta okulumuzdaki
öğretmenlerin dahi çok takdir ettiği bir öğrencim vardı.
Sevgi ile yaklaşarak hayırdır İsmail dedim, Oda –Hocam size bir şey
demek istiyorum ya da konuşmak istiyorum dedi, ben de konuşalım
dedim ve söyle bakalım ne konuşacağız dedim.

-Hocam, Ben Üniversite hayatım bittikten sonra Siyasete atılmak
istiyorum dedi, Ben de hayırdır dedim nereden icap etti bu dedim,
bana hocam Ülkenin geleceği için Genç Nesillerden biri olmak
istiyorum sizden duygu ve düşüncenizi almak istiyorum dedi.
-Çok güzel bir fikir, güzel düşünmüşsün dedim ama sana bir
nasihatim olacak, Eğer yarın bir gün Siyasete atılırsan sakın
“YALANCI SİSYSETÇİ” olma dedim.
-Hocam ne demek bu sözünüz, Nasıl yalancı Siyasetçi olunur ki
dedi.
Garibim daha genç Aklında hiçbir kötü düşünce yok, hemen bunu
açmamı istedi.
-Bak İsmail. Biz Vatandaşlar, önce seçeriz sonra da seçtiğimiz
adamın önün de elimizi bağlar o kişiye biat ederiz, Dünyanın hiçbir
yerinde bizim gibi seçtiğinin önünde el pençe duran Millet yoktur
dedim ve Yalancı Siyasetçi sözümü açıklamaya geçtim.
-İsmail siyasetçilerimiz genellikle Seçmenlerini ziyaret eder sözüm
ona dert dinlerler! Vatandaş isteklerini bildiri, Siyasetçi hemen
vatandaşın isteklerini genelde Cebinden çıkardığı “Sigara kutusuna
ya da Kibrit Kutusu” üzerine not alır, sonra da Sigara bitince kutuyu
atarlar ve vatandaşın isteği de o kutuyla beraber çöpe gider.
İşte bu yalancı siyasetçidir, Vatandaşından aldığı notunu atmıştır ve
yalan söylemiştir, bu tür adamlara Yalancı Siyasetçi” denir
dedim. Eğer sende böğle siyaset yapacaksan sakın hiç girme dedim
ve Ders zili çaldığı için sınıfına gönderdim gitti.
Zaman içerisin de Bizim İsmail, Siyasete atıldı ve Karamürsel
belediye başkanlığına aday oldu ve Bugün KÜ Partisine karşı iki
Dönem Rakip olarak girdi ve iki dönemi de kazandı,
Şim, dia İktidar Partisin de Belediye Başkanlığı yapıyor.
Bu Partiye geçmesinde de hizmete devam edebilmek istiyor ama
Siyasi rakip olduğu için Büyükşehir Belediye avantajlarından
yararlanamıyor du sadece Noter gibi imza atıyordu, dolayısıyla
Kendini Verdiği sözlerden dolayı zorunlu hisseti ve şimdiki partisine

geçti, geçmeyle de iyi yaptı çünkü Çalışmaları her ne kadar rakipleri
tarafından beğenilmese de Karamürsel’e kazanımları çok oldu.
İşte bu genç Öğrencim Karamürsel Belediye Başkanı İsmail
YILDIRIM dır.

Onu sevgi ile kucaklıyor çalışmaların da başarılar diliyorum, Biz
Öğretmenleri de guru duyuyoruz, yolun açık Olsun Genç Başkan.
Kendisini Ziyaretim den bir anekdot: Başkan İsmail Yıldırım’ bir
ziyaretim sonrası uğurlarken Makam Odasının kapısına
gelmiştik ki Özel Kalemi "Başkanım dışarıda huysuz bir amca
var sizinle görüşmek istiyor " dedi.
İşte tam o sırada bu yazıyı paylaşmaya neden olan bir sözü
söyledi , "O AMCA HUYSUZ DEĞIL ,
YAŞLIDIR, SAYGILI VE SABIRLI OLUN" dedi.
O an ona verdiğim emeklerime helal olsun ,
Makam sahibi biri bu kadar Mütevazı olur dedim.