Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Mühürlü kalpler görmese de Türkiye'nin önü açıktır. Dürüstlük pahalı mülk, zillete düşenlerde bulunmayacak.

Kılıçdaroğlu geçmiş beyanlarıyla ters düşmüştür. Siyasi hıncına yenilen bu zatın ne sözü sözdür, ne de siyaset anlayışı millet ve ülke yararınadır. CHP'li belediyeler özerk bir yönetim değildir. Bu belediyeler gökten zembille inmemiştir. Nüfusun yüzde 54'ünün CHP'li belediyeler tarafından yönetildiğini vurgulamak, devlet içinde başka bir devlet varmış gibi değerlendirme yapmanın diğer bir şeklidir.

Kılıçdaroğlu 11 Mart 2020'den 14 Haziran 2021'e kadar 1 milyon 465 bin haneye nakdi yardım yaptıklarını 1 milyon 200 bin hanenin borcu olmasına rağmen suyunu kesmediklerini duyurmuştur. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Kılıçdaroğlu bildiğimiz kadarıyla hazine bulmadı, darphane kurmadı. Ortaya çıkan faturayı da cebinden ödemedi. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza ne verildiyse helali hoş olsun. Ortada övünecek bir şey yoktur, her belediye başkanı görevinin gereğini yapmıştır. İşte bu ayıplı bir siyasettir. Biz hangi Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına inanalım? Bu Kılıçdaroğlu'nun kaç yüzü vardır?

Biz demiyoruz ki hiç sorun yoktur fakat CHP yönetiminin anlattığı gibi kötümser bir Türkiye söz konusu değildir. Kıskananların çatlaması da doğal olarak beklenmelidir. Bizim askıda ekmek kampanyamızı tenkit edenler askıda fatura uygulamasına geçtiler. Millet için varız, millete hizmet aşkıyla doluyuz. Kılıçdaroğlu, 5 CHP'li belediyenin sanatçılara yardım yaptığını da söylemiştir. Peki bu sanatçılar kimlerdir? Kılıçdaroğlu'nun dost kataloğunda isimleri yazılı mıdır? Demokrasilerde iktidara dostlarla değil milletle ulaşılır. Acaba terörist Demirtaş, Kılıçdaroğlu'nun dostu mudur? Karayılan, Kılıçdaroğlu'nun dost kategorisindedir? Mesela Muharrem İnce, hala dostu mudur?

Biz de zillete düşenleri, Kılıçdaroğlu'nu ve sabıkalı dostlarını çok iyi biliriz. Varsın onlar dostlarıyla kucaklaşsın dursun, biz milletle kucaklaşacağız. Lekeli dostlarına güvenenlere, zalimleri dost kabul edilenlere, köprüyü geçerken dost tutanlara itibarımız yoktur, eyvallahımız hiç yoktur. Bizim büyük bir milletimiz vardır, nereye ulaşacaksak milletimizle gönül gönüle ulaşacağız.

Adalet bir sonuç değil, kutlu bir yolculuktur. Kuvvetsiz adalet, adaletsiz kuvvet iki büyük felakettir. Geçmişimizin adaletli hükmü tertemiz misalleriyle doludur. Türk milleti adaletiyle sivrilmiş, böylece adından gururla bahsettirmiştir. Biz dikene su verenlerden olmayacağız. Devlet, duyguyla değil akılla yönetilir. Tehdit ne denli çetin, ne kadar derin olsa da devlet yönetimi adaletten kesinlikle taviz vermez, vermemelidir. Terörle ve bölücülükle mücadele de aynen böyle olmalıdır. Bu mücadelede başarının önündeki engellerden en önemlisi terörizmle bölücülük arasındaki ilişkiyi anlamakta güçlük yaşayan çevrelerin var olmasıdır.

Ayrıntılar gelecek...

Kaynak: igf