Son dönemlerde Türkiye’de en çok konuşulan siyasetçilerin başında İYİ Parti Grup başkan vekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan geliyor, İYİ Parti Genel başkanı Meral Akşener’in TBMM’deki vekili olan Lütfü Türkkan hatırlanacağı gibi geçtiğimiz aylarda Dilovası’nda kendisine ait tapulu arsa üzerindeki çiftlikte yapılan haksız yıkım ile bir anda ülke gündemine gelmiş yıkımın sadece ve sadece siyaseten yapıldığı kısa bir zaman içerisinde ortaya çıkmıştı.

Yaptığı etkili siyaset ile taraflı tarafsız herkesin taktirini kazanan Lütfü Türkkan’ın kitleleri etkileyen söylemleri muhataplarını zor duruma düşürünce bu kez tamamen sır olması gereken ziraat bankasından kullandığı kredi ile gündem oldu.

Hatırlayanlarınız vardır geçtiğimiz hafta vefat eden eski içişleri ve sanayi bakanlarından Oğuzhan Asiltürk’ün ölümünün Covid 19’dan olup olmadığı ile ilgili son derece basit bir soruya bile Sağlık bakanı Fahrettin Koca  “Böyle bir soruya Asiltürk’ün ailesinin izni olmadan cevap vermem etik olmaz” derken hatırı sayılır bir işadamı olan Lütfü Türkkan’ın Ziraat bankası ile sır olması gereken kredi ilişkisinin iktidar partisi milletvekilleri tarafından ulu orta kamuoyu ile paylaşılması da tam bir kara mizah örneği olsa gerek.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer KatırcıoğluAlın size bir çarpıcı örnek daha. Fabrikası kaçak arazi üzerine kurulu Lütfü Türkkan, yatırım yapacağım diye kamu bankalarından çektiği 36 milyon dolar kredi alıyor. Ve bu kredi buharlaştı yok. İyi Partili Lütfü Türkkan, kamu bankalarından aldığı 36 milyon dolar krediyi, yok etti ve geri ödemedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu bankasından 36 milyon dolar kredi çekiyor ve ödemiyorsunuz. Ne acayip bir durum değil mi? Kamu bankasından aziz milletin tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan milyonlarca dolar kredi çekip farklı ülkelerde dolaştırıp yüzdürüp buharlaştırmak ülkemizin çiftçisinin esnafının yani aziz milletimizin parasını iç etmek. Bunun karşısında hala sus pus, hala vurdumduymaz. İyi Partili Kocaeli Milletvekilinden hiçbir ses yok, hala daha o koltukta durabiliyor” diye açıklama yaparak bambaşka bir konuyu daha tartışmaya açmış oldu.

2002 yılında  milletvekili seçilen ve milletvekilliğinin büyük bir bölümünü Sefa Sirmen’i zor durumda bırakmak için harcayan ve kısmen de başarılı olan 22. Dönem Kocaeli Milletvekili Muzaffer Baştopçu’dan sonra şu sıralar mesaisinin büyük bölümünü Lütfü Türkkan’ı zor durumda bırakmak için harcayan Kocaeli milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu yukarıda da belirttiğimiz gibi Türkkan ile ilgili son derece geniş bir açıklama yaparak “Kamu bankasından aziz milletin tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan milyonlarca dolar kredi çekip farklı ülkelerde dolaştırıp yüzdürüp buharlaştırmak ülkemizin çiftçisinin esnafının yani aziz milletimizin parasını iç etmek” diye konuşmuş.

Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun bu konuşması kendi içerisinde partilileri ve seçmenleri tarafından tutarlı olabilir ancak 03 Kasım 2002 yılından itibaren iktidarda bulunan AK Parti tarafından atanan bir Ziraat bankası müdürünün özellikle Lütfü Türkkan gibi 7/24 muhalefet yapan birisine 36 milyon dolar kredi vermesi bu krediyi verirken de bildiğimiz kat be kat fazla ipotek almadan işlem yapması Lütfen Türkkan’dan çok banka müdürü ile de ilgilidir.

Bugün biz sade bir vatandaş olarak ziraat bankası yada başka bir kamu bankasından çok değil 100 bin lira kredi istesek bankanın karşımıza çıkaracağı bin bir adet güçlüğü her Türk vatandaşı gibi sayın milletvekilimizde bilir dolayısı ile eğer Lütfü Türkkan böyle bir kredi kullanmışsa ve kullandığı krediyi ödemekte sorun yaşıyorsa banka diğer borçlularına uyguladığı prosedürü Lütfü Türkkan içinde uygulayacaktır.

Türkiye çok uzun bir dönemdir Demirören Grubunun Ziraat bankasından aldığı ve ödemediği iddia edilen 750 milyon dolar krediyi konuşuyor, bir taraftan kamuoyu baskısı bir taraftan muhalefete mensup milletvekillerinin TBMM’de verdikleri soru önergesine rağmen Demirören grubunun  750 milyon dolar krediyi alırken ipotek verip vermediği, verdi ise miktarın ne kadar olduğu, Grubun aldığı krediyi ödeyip ödemediği eğer ödemeye başladı ise ne kadar soruları ile yatıp kalkıyor.

Biz bu yazıyı kaleme almadan önce geniş çaplı bir araştırma yaptık , AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu’nun medya kuruluşlarının karşısına geçip   “Alın size bir çarpıcı örnek daha. Demirören grubu , yatırım yapacağım diye kamu bankalarından 750  milyon dolar kredi alıyor ve bu kredi buharlaştı, Demirören grubu  kamu bankalarından aldığı 750 milyon dolar krediyi, yok etti ve geri ödemedi. Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu bankasından 750  milyon dolar kredi çekiyor ve ödemiyorsunuz. Ne acayip bir durum değil mi? Kamu bankasından aziz milletin tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan milyonlarca dolar kredi çekip ülkemizin çiftçisinin esnafının yani aziz milletimizin parasını iç etmek. Bunun karşısında hala sus pus, hala vurdumduymaz. Demirören grubundan  hiçbir ses yok, Hesap ver Demirören” diye soru sorduğuna şu saate kadar şahit olmadık.

Bizde bu memlekette sabah erken saatlerde işinin başına gelen  geç saatlere kadar çalışan evine ekmek götürmek için kafa yoran vergisini, SGK primini ödemek için adeta mucizeler yaratmaya çalışan elektrik-su –doğalgaz başta olmak üzere temel ihtiyaçlarımızı karşılamak için ömür tüketen bir gazeteci olarak sayın milletvekilimizden bu konuda beklentimizin olduğunu belirtiyoruz.

Sayın milletvekilimiz, Katırcıoğlu  Lütfü Türkkan’ın peşine düştüğü gibi bizim vergilerimizden toplanan paralar ile 750 milyon dolar kredi alan ve ödeyip ödemediği belli olmayan Demirören grubunu da sorgulamalı ki kamuoyu kendisine “Helal Olsun” diyebilsin.

Aksi takdirde iş kuru bir popülizmden öteye gitmez ve döner dolaşır “Ağla sular yükselsin/Belki kurtulur gemi” noktasından çıkar ve “Vurun Lütfü Türkkan’a/Belki kurtulur gemi” noktasında düğümlenir.

Samimi olmak lazım..