Millet olarak o kadar politize olduk ki, gözlerimiz artık doğruyu yanlışı farkedemez oldu. Yanlışa doğru diyenlerle, doğruya yanlış diyenler birbirleriyle kıyasıya mücadele halindeler. Bu mücadelede kazananlar kim bilmem ama, kaybedenler çoğunlukla masum halk ve şehirler oluyor...

Bu bayramı da, doğup büyüdüğüm ve ata yurdum olan Çine'de geçirdim.

Bayram öncesindeki kısa tatilden sonra, Antalya'dan başlayarak sahil yoluyla seyahat edip Çine'ye geldim. Ne yalan söyleyeyim, ziyaret ettiğim ve içerisinden geçip gittiğim bütün ilçeler tertemiz ve yolları oldukça düzenliydi. Böylesi güzel yollarda seyahat etmenin zevki ise doyumsuzdu, ta ki Çine'ye gelene kadar...

Araba kullanmaktan hoşlanan biri olduğum halde, diyebilirim ki Çine trafiğinde ve yollarında araba kullanmaktan nefret ettim. Nasıl etmeyeyim ki, yollar yol, trafik trafik değil. Her adım başında bir kasis, yerlerinden sökülmüş ve aşınmış parke taşları, dar sokaklara rastgele parketmiş arabalar, yanlış trafik güzergahları ve bunlara uymayan sürücüler ve daha bir sürü sinir bozucu şey...

Çine sokaklarında araba kullanıyorken, kasislere düşmemek için adeta dans ediyorsunuz...

Peki, dikkatli ve yavaş araba kullanmanızın bir faydası oluyor mu?

Kesinlikle, hayır.

Kasis ve çukurların birinden kaçsanız diğerinden kaçamıyorsunuz.

Kasislerin çoğu yerinde yapılmamış ve nizami değiller.

Yollarda biriken yağmur sularının tahliyesi için künk ya da boru döşemek yerine, yol parke taşlarından açık kanallar yapmak hangi "süper zekalı"nın işidir, merak ediyorum doğrusu...

Bu yolları yaparken hiçbir yol mühendisinden akıl ve danışmanlık alınmadığına adım gibi eminim.

Kusura bakmayın ama, "Bu yolları biz yapmadık, yapanlar utansın" diyerek, hiç kimse yanlış ve hatanın sorumluluğundan kurtulamaz.

Hadi kabul edelim bu yolları siz yapmadınız; peki, yapılan yanlışı düzeltmek sizin göreviniz değil mi?

Allah aşkına siz bu ilçede yaşamıyor ve yolların halini hiç görmüyor musunuz?

Kendi bünyenizde yoksa bile, danışman olarak kiralayacağınız bir yol mühendisinin gözetiminde ve yine kendi işçilerinizle bu bozuk yolları düzeltmek çok mu zor?

Bu ilçenin en kötü yolu Şeyhler Caddesinde iken, düğün salonu yapılınca o yolu nasıl da kaymak gibi yapıverdiniz.

Neden?

Çünkü o yol Şeyhler Düğün Salonuna giden bir protokol yoluydu, değil mi?

O yol güzel olsun ki, Aydın'dan ve diğer şehirlerden söz konusu düğün salonundaki etkinliklere gelenler, Çine'yi modern yollara sahip bir ilçe sansınlar.

Beyler, artık vatandaş boş lafları yemiyor, benden söylemesi...

Hasbelkader Çine'ye yolu düşmüş kimle konuşsam, Çine'ye dair hafızalarında yer eden ilk şeyin, Çine'nin başka hiçbir ilçede rastlanmayacak kadar berbat yollarının olduğunu görmek ne acı...

Biliyorum ki şimdi birileri çıkıp şunu diyecek;

"Efendim, doğalgaz boruları döşenirken yollar bozuldu, işi biten yerlerdeki bozuk yollar ise düzeltiliyor"

Beyler, kimseyi kandırmayın; bu yollar doğalgaz öncesinde de bozuktu. Biz bu günü ya da yılı konuşmuyoruz. Kaldı ki, doğalgaz sebebiyle sökülen parkelerin nasıl baştan savma bir şekilde döşendiklerini de söylemeye hacet yok.

Bütün bu yazdıklarımdan sonra, bazı kimseler benim taraflı yazdığımı düşünebilirler. Oysa ki ben buradan gerçekleri dile getirmeye çalışıyorum. Böyle düşünenlere, yazdıklarımın taraflı ya da tarafsız olduğunu düşünmek yerine, işaret ettiğim sorunların gerçek olup olmadığına bakmalarını ve bahsi geçen sorunların çözümüne odaklanmalarını tavsiye ediyorum.

Objektif olduğumun bir ispatı olarak, Çine'nin tam ortasından geçip ilçeyi ikiye ayıran şehirlerarası karayolundaki garipliklere de değinmekte fayda var.

Daha henüz üç-beş yıl önce yeniden düzenlenen bu yol, adeta bir ölüm makinası gibi. Ne genişliği, ne kaldırımları ve ne de giriş-çıkışları açısından hiçbir kurala uymayan bu yolda, neredeyse hergün en az bir kaza yaşanmakta, canlar gitmekte ve insanlar yaralanmakta.

Bu durumu düzeltmek için ise kimsenin kılını kıpırdattığı yok. Belediye "O yolu biz yapmadık Karayolları yaptı, olanlar bizi ilgilendirmez" havasında iken, iktidar yanlısı siyasi partiler ve milletvekilleri ise, ilçeye (güya) şahane bir bulvar kazandırdıklarını düşünüyorlar. Onlar bu kısır çekişme içerisinde dolanıp dururken, ölümler ve yaralanmalar malesef durmaksızın devam ediyor.

Burada, halkın ve sivil toplum kuruluşlarının tepkisizliğinin yanısıra, asıl eleştirmem gereken bir kesim var ki, onlar da yereldeki gazeteciler.

Sizler, bu halkın gözü kulağı ve sesi değil misiniz?

Neredeyse hergün olan kazaları ve ölümleri yazmaktan bıkmadınız mı?

Bunların yanısıra, gerek ilçe içerisindeki yolların kötülüğünü, gerekse şehirler arası yolun hata ve eksiklerini yazıp kamuoyu oluşturmayı neden kendinize bir görev saymıyorsunuz?

Soruyorum size, sizi bunları yazmaktan alıkoyan ne?

Sevgili Çineliler ve sorumluluk taşıyan koltuklarda oturanlar;

Bırakalım artık kısır çekişmeleri de, hepimiz Çine için el ele verelim.

Sorun hepimizin sorunu ve giden canlar hepimizin canları ise, birbirimizi ötekileştirmeden bir an evvel harekete geçelim. Bozulmaya yüz tutmuş imajımızı yeniden düzeltmek bizim ellerimizde...

Herşey Çine için...

Esen Kalın...