"Umut hırsızlığı" konusundaki bir yazıyı bu köşeden sizlerle paylaşmamın üzerinden henüz çok fazla zaman geçmemiş olmasına rağmen, geçen hafta ortaya çıkan KPSS skandalı, bu hafta da aynı konuda yazmama sebep oldu.

Sanırım konuyu pek çoğunuz biliyorsunuz;

2022 Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın 31 Temmuz’da gerçekleştirilen oturumlarında sorulan sorulardan bazılarının cevaplarıyla birlikte bir yayınevine sızdırıldığı iddiasıyla başlayan süreç, ÖSYM başkanının görevden alınıp yerine yeni bir başkanın atanması ve söz konusu sınavın iptali ile sonuçlandı.

Konu hakkındaki iddiaların doğruluğunun tespiti ve olayın gerçek faillerinin ortaya çıkarılması Devletin yetkili resmi makamlarının görevi. Bu husustaki gerçekler ortaya çıkarılıncaya kadar, olayın içeriği hakkında konuşmamız yanlış olur. Fakat kesin ve doğru olan birşey var ki, olayın adı tam olarak "Umut Hırsızlığı"dır...

Hırsızlığın her çeşidi kötü olmasına karşın, umut hırsızlığı bunların içerisinde en kötü olanıdır. Umut hırsızlığının en rezili ise yoksulların, garibanların ve işsizlerin umutlarını çalmaktır...

Düşünsenize, sizi hayata bağlayacak bir işin kapılarını açacak olan bir sınav için gece gündüz demeden aylarca çalışmışsınız, sınavınız da gayet iyi geçmiş, fakat birilerinin hatası ya da kasıtlı davranışı sebebiyle sınav aniden iptal ediliyor.

Dünyanız başınıza yıkılmaz ve psikolojik olarak mahvolmaz mısınız?

Hiç şüphesiz ki o sınav bazıları için son umuttu. O kimseler yaş, zaman veya maddi sebeplerle belki de başka bir sınava daha giremeyecekler.

Yaşadıkları travmanın ortaya çıkardığı psikolojik durum sebebiyle, sınavı iyi geçenlerden yeniden sınava girecek olanların aynı başarıyı gösterme ihtimalleri ise son derece düşük olacaktır.

Hal böyleyken, insanların umutları çalınmış, hayalleri yıkılmış ve pisikolojileri allak bullak olmuş, acaba kaçımızın umurunda...

Oysa ki, fakirin malını çalmak ne kadar zelil bir davranışsa, tek sermayeleri umut olanların umutlarını çalmak da bir o kadar rezil bir davranıştır.

Hayat damarlarından birini kestiğinizde, hangi insan yaşamına devam edebilir ki?

Ne demişler, "Yemeksiz olur ama, umutsuz olmaz"..

İçki, zina, kumar gibi günahlar haram da, insan kayırmak, soru çalmak, kul hakkı yemek haram değil mi?

Çok sevdiğim bir sözde şöyde denilmektedir;

Eğer her günah içki gibi sarhoşluk verseydi, yeryüzünde ayık insan bulamazdınız...

İçki içen, zina yapan veya kumar oynayanı herkes bilip tanıyor iken, umut hırsızı milyonlarca insan, kimselerce bilinmeden hergün aramızda dolaşıyor.

İnsanların umutlarını çalanlar yaptıklarının hırsızlık olduğunu asla kabul etmiyorlar. Fakat unutulmaması gereken bir şey var; biz görüp bilmesek de, herşeyi görüp bilen var...

Günah değil mi suçsuz insanların geceler boyunca gözyaşı dökmelerine sebep olmak?

Günah değil mi insanların geleceklerini çalıp, insanlığa ve devlete olan güvenlerini sarsmak?

Unutmayın ki, hesap günü var! Hem de çok çetin...

Sanırım, KPSS sınavındaki umut hırsızlığı bu ülkenin gördüğü en son hırsızlık olmayacak. Çünkü biz buna benzer vakıaları geçmişte de pek çok kez gördük ve ne yazık ki hiç ders çıkarmadık.

Geçtiğimiz yıllarda yaşanan Çiftlik Bank dolandırıcılığında, Tosuncuk sıfatlı bir emek hırsızı insanların iyi niyetlerini ve umutlarını çalıp yurtdışına kaçmadı mı?

Kripto para piyasasının ani yükselişi ve insanların hızlı kazanç arayışı içerisinde olması sonucu Türkiye’de kurulan pek çok aracı şirketden biri olan Thodex'in CEO'su, insanların milyonları bulan birikimlerini ve umutlarını çalıp ülkeden tüymedi mi?

Adana Şehir Hastanesi'nde AIDS ve lösemi hastalarının kullandığı antikor ilaçlarını yasa dışı yollarla satan ve aralarında sağlık çalışanlarının da bulunduğu bir çete, kamuyu milyonlarca lira zarara uğratıp hematoloji bölümü'nde ilaç bekleyen hastaların umutlarını yok etmedi mi?

Ülkemizde geçmişte yaşanan dolandırma olaylarının değişik versiyonları ne yazık ki durmaksızın işlenmeye devam ediliyor. Çünkü hırsız arsız ve içeriden olunca, malesef kapı kilit tutmuyor...

Hal böykeyken, diyenilirim ki bütün bu olayların hiç birisi, FETÖ'nün kamu sınavlarında yıllarca gerçekleştirdiği soru hırsızlığı hadiselerinin eline su dökemez. Çünkü O teröristler, Allah'ın haram kıldığı bir fiili Allah'la kandırarak işlediler...

Son söz:

Bir umuttur yaşamak!

Lütfen! Yaşamak için umutlarından başka hiçbir sermayeleri olmayan insanların umutlarını çalmayın...

Esen Kalın...