Diasporanın kendi dünyasında döndüğü ve bir kentin, Gümrük kapılarında yaya geçişlerine izin verilmeyen, sınır ticaret merkezlerinin olmadığı ve vekilinden belediye başkanına çantacı siyasilerin kurtarmaya çalıştığı Ardahan'ın adını yeniden unutturduğu İstanbul'da gezerken ziyaret ettiğim patronların şokunu onlarla birlikte yaşadım.
Çünkü kimsenin aklına gelemeyen diaspora 'bizde yapılanları yaparız' diyerek çıktıkları KAI yolunda çırtık atarken, İstanbul yollarında onların bir şey yaptığını anlatan bir afiş, bir pankart ya da bir flama görmediğim bir anda birilerinin bana dediği gibi biten denen ama sahneye çıkan Erdoğan yine gündemi alt/üst etmişti.
Ve 1 kilosu 16 lira olan beyaz sütü yakalamaya çalışan yeşil doların önlenemez yükselişiyle %20'ye doğru zorlandığı şu günlerde ekonominin sıktığı vatandaşın mırıldanmasını kesmeye çalışan iktidar, muhalefetin önerisinden de yüksek bir rakam ilan etti asgari ücretlilere.
Bir türlü %40'ın altına düşürülemeyen Erdoğan’nın muhalefete ve kamuoyuna attığı asgari ücret gölü ile bir türlü yüzde kırkın altına düşmeyen oyunu, dolar gibi yükselterek %42, bilemediniz %41e çıkardıysa da doların yükselişine yetişemedi.
Ancak başta 'bizim dönemimizde 4 bin 500 olacak' diyen Kılıçdaroğlu olmak üzere asgari ücretin bir hayli yükseltildiğini duyan asgari ücretlilerin içinde bulunduğum bir sırada bu yönden gelen haberle birlikte gülen yüzlere şahit oluyordum, az önce asık olan suratların nasıl olup da bir anda değiştiğini görünce.
Başta, faşist ulusalcılar olmak üzere, muhalefet takımında bulunanlarında şaşırdığı bu durum karşısında Erdoğan'ın bu sürprizine karşı alternatifler, iddialarda bulunanlarda benim gibi onları dinleyenlerin kendilerini ciddiye almadığını anlıyor, oyun kurmada yirmi yıldır baş edilemeyen Erdoğan’ın burada da liderliğini bir kez daha ortaya koyduğunu ve “gitti gidiyor…” denen AK Parti oylarının nasıl olupta geri çevirebildiğini de bir kez daha anlıyor, görüyorduk.
Bir süre önce Youtube Ardahan TV kanalımızda yayınladığım yol yorumlarımı da doğrulayan bu gelişme, "Bu iktidar gidiyor, yerine yenisi geliyor" iddiası ve beklentisi içinde olanları da ters köşe yatırmışa benziyor.
Çünkü o yol yorumumda “bunu da aşarsa” dediğim Erdoğan iktidarının gitmesi için ortaya konulan çabaların en sonuncusu olan doların yükselişi hikayesinin de tutmadığını görüyor, anlıyorduk.
Gerçi, 4 bin TL üzerinde verilen asgari ücretin muhalefetin başını çeken Kemal Kılıçlaroğlu’nun önerisi olduğunu da unutmadan, asıl meselenin üç dört aydır sesi soluğu çıkmayan Amerika, İsrail ve Avrupa’nın suskunluğu ve beklentisinin ne olduğunu anlamak, algılamak gerekir.
Çünkü ABD seçimleri ardından yeni ABD yönetiminin Erdoğan’ı istemediği ve gitmesi için gerekeni yapacağını söyleyen ve bunlara inanan safların bu beklentisinin de boşa çıkacağını ve aynı Erdoğan'ın eş başkanlarını tutuklattığı HDP'yi öcü gösterirken biz zatî kendisinin, " Ben BOB’un Eş Başkanıyım" dediğini de unutmuşa benziyorlar...