'Ben olmazsam ülke olmaz' dercesine siyaset yapan Erdoğan'ın yaklaşan seçimler öncesi bir hayli sıkıntıda olduğunu, 'Başkan farkında' başlıklı daha önceki yazımda gündeme getirmiştim.
Ve bugün aynı durumun gün geçtikçe daha da netleştiğini anlıyoruz. 
Çünkü Erdoğan'ın eskiden olduğu gibi artık meydanlarda değil, ya partisinin düzenlediği salon toplantılarında ya da sanalda katıldığı her toplantıda  veya müteahhitlerince oluşturulan havuza medya aracılığı ile taraftarlarına yönelik dikkat çektiği 'Oylara sahip çıkın' uyarıları ile daha iyi anlaşılıyor.
Aynı Erdoğan'ın diğer asıl bir hedefinin HDP'nin oyları olduğunu ve kendisini yılardır iktidarda tutan bu oyları yeniden almak için gerek havuz haberleri ile yıpratılmaya çalışılan hatta 'kapatılıp, kapatılmasına' karar verilmek üzere olan HDP'nin yanı sıra CHP'den, MHP'den ya da diğer adı/sanı bilinmeyen partilerden oluşturacağı koalisyon hesaplarını da yaptığı bilinmelidir.
Çünkü CHP'nin başını çektiği ve HDP ile fotoğraf çekmeye korkan millet koalisyonuna karşı, 'Ben sadece MHP, BBP, Vatan'la değil, 103 partinin 81'yle cumhur ittifakı yaptım' demek için ANAP başta olmak üzere birçok irili, ufaklı partiyle gizli temas içinde olduğu da unutulmamalıdır.
Çünkü CHP'den ayrılan ve 'Saray'ın desteklediği' iddia edilen İnce, Sarıgül ve diğer onca partinin yarın 'Haydi, seçim var' denildiğinde tüm olumsuzluklara rağmen AK Partili %39 hazır kıta gibi onlarında Erdoğan ile hareket etmeyeceklerinin garantisini kim verebilir?