Seçim tarihinin kesinleşmesi ile birlikte siyaset arenası alev almaya başladı. Seçime girme hakkı kazanan partilerin oluşturduğu bloklar netleşmeye ve kurulan ittifakların seçimi kazanmak adına arayışları hızlandı...

Elbetteki herkesin gönlünde bir aslan yatıyor. Buna rağmen, bir de henüz kararını vermemiş olan kafası karışıklar var ki, bunların sayısı azımsanamayacak kadar fazla. İşte bütün hesaplar, "bu kararsız çoğunluğun oylarını nasıl kendi tarafımıza çekebiliriz" üzerine kurulmuş vaziyette...

Doğal olarak herkesin derdi, iktidar olabilmek ya da iktidarda kalabilmek. Partiler bu hedefleri doğrultusunda her ihtimali değerlendiriyor ve en küçük bir ayrıntıyı dahi atlamak istemiyorlar...

Yaşamış olduğumuz büyük deprem felaketinin yaraları henüz daha taptaze dururken, gönül istiyor ki, yalansız, dolansız ve centilmence bir seçim süreci yaşansın. Fakat görünen o ki, beklentilerimiz boşa çıkacak ve gene iftiraların, hakaretlerin ve yalanların havada uçuştuğu bir seçim kampanyası geçireceğiz. Zira seçime daha 2 ay varken, ittifak mensupları birbirlerine karşı haddi aşan söylemlerde bulunmaya çoktan başladılar bile...

Aslında herkes herşeyi biliyor. İçinde bulunduğumuz internet çağında hiçbirşeyin gizli kalması mümkün değil. Buna rağmen, kimse yalan söylemekten, iftira atmaktan ve gerçekleri gizlemekten vazgeçmiyor...

Hiç şüphesiz ki, iktidar olmak kadar iktidarda kalmak da zordur. Hele ki her girdiği seçimi kazanarak 20 yılı aşkın bir süredir iktidarda kalan bir lider ve partisi için iktidarda kalmak en zor olanıdır. Bir yarışta en önde olanı geçmek herkesin ortak hedefidir. Bu nedenle de, Cumhur İttifakı üyesi partiler hariç, bütün partilerin ortak gayesi, Tayyip Erdoğan'ın liderliğine son vermektir.

Şüphesiz ki Tayyip Erdoğan bu ülkenin başında ilelebet lider olarak kalmayacaktır. Her gelenin gittiği gibi, O da zamanı gelince siyaset arenasına veda edecektir. Bunun zamanını belirleyecek olan da, Allah izin verirse ya kendisi ya da halktır...

Hal böyleyken, belki de siyasetin bir cilvesi olarak, kendisine olmadık hakaretler yapılmakta, iftiralar atılmakta ve bu ülke için yaptığı sayısız hizmet yok sayılmakta.

Elbette ki Tayyip Erdoğan'ın pek çok hatası olmuştur. Burada Erdoğan'ın hatalarını savunacak değilim. Fakat, Onun bu ülke için yaptıklarını kimse inkar edemez.

Şu an Erdoğan'ın karşısında olan Saadet Partisinin önceki lideri ve Türk siyasetinin en önemli aktörlerinden biri olan rahmetli Erbakan'ın ölmeden önceki bir röportajında söylediği "O bizim evladımızdır ve bu ülke için büyük işler başarmaktadır. Onun bu ülkeye hizmet yolunda bilerek yanlış yapacağını asla düşünmem" sözleri, bence Erdoğan'ı anlatan en doğru sözlerdir. Bu nedenle, Onu acımasızca eleştirenlerin, bu sözleri hep hatırda tutmaları gerektiğine inanmaktayım...

Erdoğan'ı insafsızca eleştirenleri görünce, aklıma bir Türk filmindeki şu replik geldi;

Çorumlu size ne yaptı?

İster istemez ben de soruyorum;

Rizeli size ne yaptı?

Sahi, Erdoğan size ne yaptı?

Karneyle ekmek mi dağıttı?

Yağ, tüp, şeker kuyruğuna mı mahkum etti?

Sizi susuz bırakıp, sırtınızda su bidonları mı taşıttı?

Sizi böcek ve fareli hastanelere mi muhtaç etti?

Kömür dumanından nefes alamayacağınız şehirlere mi mahkum etti?

Çöp dağları oluşturup hastalık mı saçtı?

Çocuklarınızı 70 kişilik sınıflarda mı okuttu?

Camilerinizi ahıra mı çevirdi?

Kuran kurslarını mı kapattı?

Ezanı Türkçeye mi çevirdi?

İnsanları kıyafetleri ile yargılayıp, başörtülülerin yüzüne okul ve devlet dairelerinin kapılarını mı kapattı?

Hani O (güya) diktatör ya, bir sağdan bir soldan binlerce kişiyi mi astı?

Türkiye’yi IMF’ye muhtaç hale mi getirdi?

Allah aşkına söyleyin, Erdoğan size ne yaptı?

Bunların hiçbirini yapmadı diyorsanız, Erdoğan'ın ne yaptığını size ben söyleyeyim;

• Avrupa'daki Türkleri bilinçlendirdi ve onları asimile olmaktan entegre olmaya yönlendirdi

• Üçüncü havalimanı projesi ile Avrupa hava trafiğinin eksenini İstanbul'a kanalize etmeyi başardı

• Yerli ve milli enerji projeleri, nükleer santral hamleleri ile ezberleri bozdu

• Petrol ve doğalgazda Avrupa enerji güvenliğinin teminatının Türkiye olduğunu ilan etti

• AB'nin karşısına çıkarak Türkiye'ye karşı taahhütlerini yerine getirmediklerini açık açık söyledi ve onlara size mecbur değiliz mesajını verdi

• Avrupa dışında cazibesi artan ülke ve bölgelerle, Türki Cumhuriyetlerle ortaklık arayışını başlattı

• Türkiye'yi dünyadaki insani krizlerin aşılmasına en önce koşan ve milli helirine oranla en çok maddi yardım yapan ülke konumuna taşıdı

• Erbakan’ın da hedefi olan Ayasofya’yı açtı ve Taksim Camisi’ni yaptı

• Başörtüsü sorununu çözdü

• Okullara Kuran-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatını öğreten dersler koydu

• Milli otomobil TOGG’u üretmeyi başardı

• Yıllık büyümeyi ortalama yüzde 1'in altından yüzde 5'in üzerine yükseltti

• Yatırımları yıllık 70 milyar lira seviyesinden 1,4 trilyon liraya, İhracatımızı 36 milyar dolardan 2020 yılında 170 milyar dolara yükseltti

• 19 yılda 9 milyon kişiyi iş sahibi yaptı

• Karadenizde milyarlarca metreküp doğalgaz keşfini gerçekleştirdi

• 1970 yılından beri ilmek ilmek devletin her kademesine sızan FETÖ'nün karşısına çıkan ilk lider oldu ve 15 Temmuz'da memleketi hainlere teslim etmedi

• Terörü önlemek ve memleketin güvenliğini sağlamak adına sınır içi ve sınırdışı sayısız askeri operasyon düzenledi

• Akdenizi bir Türk gölüne çevirip, enerji hatlarının Avrupaya geçişinde Türkiyeyi en önemli aktör haline getirdi

• Afrika açılımını gerçekleştirdi

• Dış temsilcilik sayısını 163'den 250'nin üzerine çıkarıp, Türkiye'yi dünyanın en büyük beşinci temsil ağına sahip ülkesi haline getirdi

• Savunma sanayii projelerinin bütçesini 15 kattan fazla artırıp, Türkiye'yi Dünyanın sayılı insansız hava aracı üreticisi ve ihracatçısı ülkeleri arasına soktu

• Şehir hastanelerini yaparak ülkemizi sağlık alanında dünyanın önde gelen ülkeleri arasına yerleştirdi

• Avrupada bile olmayan kalitede yüzbinlerce kilometrelik yol ağı, tünel ve üstgeçit yaptı

• ...

Bu saydıklarımız Erdoğan iktidarında gerçekleştirilen binlerce hizmetten sadece bir kısmı. Ne kadar özetlemeye çalışırsak çalışalım, Onun bu ülke için yaptıklarını anlatmaya ne bu köşe yeter, ne de başka herhangi bir köşe...

O halde size bir kez daha soruyorum;

Bu uzun adam size ne yaptı?

Esen Kalın...