Ben seksen kuşağıyım. Acılı bir çağın genciyim yani.

Umutları olan, törpülenmiş hayatların evladı.

Güzel bir memlekette ölümlere, acılara, ihtilallere, cinayetlere şahit bir hayatım oldu.

Çocukluğumda güzel pınarlardan sular içtim, toprak kokan yağmurlarda yıkandım.

Büyüdüm delice aşık oldum, loş sinemalarda için için ağladım o aşk için. Sokaklarda arkadaşlarım öldü.

Üstlerine gazeteler örtülmüş çocuklarına ağıt yakan analar gördüm.

Tütün sarılığında bıyıkları, ağlamaya bile hakkı olmayan babalar gördüm.

Okullar okudum, başarabilmek için çalışmanın yeterli olduğu.

Herkesin başarabileceği, büyük adam olabileceği hayallerim oldu benim.

Temiz elbiselerim, ana şefkati ve kokusu ile ateşli hastalıklarım, ameliyat olunca bir tahta sandalyede geçen günlerim oldu.

Düğünlerim hüzünlerim cenazelerim oldu.

Taşına toprağına aşık olduğum memleketim, evlerinde konakladığım dostlarım, sokaklarında sarhoş olduğum şehirlerim oldu.

Not tutmayı başaramadım hiç, muhtemelen yazmayı da beceremiyorum.

Belki bizden sonrakilerin okuyacağı bir koku, renk ve lezzet olur, belki bir umudu anlatabilirim diye yazıyorum.

Güzel anılar biriktirdim ben, büyük düşlerim oldu.

Hepinizi bu hayalleri ve anıları okumaya davet ediyorum.