Cumhuriyetin başlangıcından beri öğretmenlerin sorunları ülke gündemini her dönemde meşgul etmiştir.

Milli eğitim harcamalarında en yüksek harcamalar hemen her zaman personel giderlerine ayrıldığı halde, öğretmenlerin ekonomik sorunları tam olarak çözülememiştir.

Atatürk döneminden sonra, öğretmenlik mesleği toplum içinde saygınlığını giderek yitirmeye başlamış ve öğretmen yetiştirme politikalarındaki hatalar ve tutarsızlıklar, öğretmenliğin meslekler hiyerarşisinden hak ettiği yeri almasını, öğretmenlerin Türk toplumundaki statülerinin yükselmesini engellemiştir.

Aşağıdaki tabloda da görüldüğü gibi ülkemizdeki meslek grupları içerisinde maaş bakımından en sonlarda yer almaktadır.

Böylece öğretmenlik mesleği, gerek maddi, gerekse manevi olanakları bakımından cazip bir meslek olmaktan çıkmıştır.

Öğretmenler hemen hemen her zaman asgari yaşama düzeyinin altında maaş almışlar, bu gerçek pek az gencin mesleğe isteyerek girmesi ve yetenekli öğretmenlerin ilk fırsatta meslekten ayrılması gibi sonuçlar ortaya koymuştur.

Yeniden meslek seçimi mümkün olsa, öğretmenler bu mesleği seçmek istemiyorlar, çocuklarına da bunu önermiyorlar.

Çünkü geçinemiyorlar, fiyat artışlarından en çok etkilenen kesim öğretmenler olmuştur.

Üstelik, kamu personeli içinde lojman imkanlarından yararlananların en sonunda, öğretmen gelmektedir.

Ele geçen maaş çoğu yerde ev kirasını bile karşılamaya yetmemektedir.

Maaş yetersizliği ve konut, mesleğin çekiciliğini kaldıran iki önemli sorun olmaktadır. Hızlı, enflasyon karşısında öğretmenler çok zor durumda kalmışlardır.

Ek iş yapan öğretmen sayısı özellikle büyük şehirlerde artmıştır.

Devlet yetkililerince çok iyi bilinen bu sorunların çözümüne yönelik olarak, her yıl 24 Kasım Öğretmenler günü Cumhurbaşkanı ve Milli Eğitim Bakanının vaatkar sözleriyle kutlanır olmuş, ne yazık ki sonrasında unutulup gitmiştir.

Öğretmen ve öğretim üyelerinin ücretlerindeki yetersizlikler, eğitimin niteliğinin yükseltilmesini ve öğretmenlik mesleğinin cazip hale getirilmesini olumsuz yönde etkilemiş ve mesleğe olan saygınlığı zedeler olmuştur.

Öğretmenlerin halen daha prestiji vardır, fakat gerçek düşük ücret ve statü nedeniyle yavaş yavaş bunu kaybetmektedirler.

Sonuç olarak; hem görev koşullarının ağır, hem de maddi imkanlarının düşük olması, atama sorunu yaşaması öğretmenlik mesleği, gençler için hiç de çekiciliği olmayan en geri meslekler arasına itilmiştir.