Pazar günü Anneler Günüydü. Yazamadım, içim elvermedi. Anamı kaybedeli çok yıl oldu.
Onun beni takip ettiğine, huzurla yattığına olan inancım hiç değişmedi. Lakin sorun benim anamı kaybetmem değil. İsterdim ki yanımda olsun, ama inanın mesele bu değil.

Mesele, yaklaşık kırk yıldır hain, eli kanlı bir terör örgütünün şehit ettiği askerlerimizin, öğretmenlerimizin, doktorlarımızın, kaymakamlarımızın sayamadığım birçok meslekten ama ne acı ki sadece bir sayı haline gelen şehitlerimizin anaları. 

Oysa o rakam ile bir; bir şehit ailesi için her şeyden büyük ve kahredicidir. Mesele karnında taşıdığı, doğurup, büyüttüğü, saçını teline zarar gelmesin diye üzerine titrediği, hasta olduğunda uyumadığı, belki de en önemlisi “allahım bana evlat acısı çektirme”diye yaratana yalvardığı, evladını Türk bayrağına sarılı tabutta gören anaları meselesi. 

Mesele, kırk yıldır bu memleketin sıvasız, camları kırık, baba evlerinde, kiralık küçük Anadolu kasabalarının, kömürlüklü apartmanlarındaasılan Türk bayraklarının altında helallik istenildiğinde,yüreğinde hiç dinmeyecek bir acı, mezarının başında ölene kadar yakılacak ağıt, erkenden, evladına kavuşmak için ölümü istemek.

Bir ana olarak yetiştirdiği evladının mürüvvetinigörmek, torunlarına sarılmak bayramlarda huzur ile baş köşede oturmak, el öptürmek yerine, her bayram evladının mezarı başında ağlamak mesele. Asıl mesele bu.

Bu kadar şehit annesinin acısı varken, bu eli kanlı terör örgütü ile barış görüşmelerinin sonuna gelinmiş, örgüt silah bırakacakmış, zaten şehit yakınları bile bu barışı istiyormuş. 

Şehit aileleri yıllarca olan bitene hiç reaksiyon göstermemiş. Ne kadar kolay değil mi?

Barış, silah bırakmak, şehit ailelerine ihale etmek. Madem bu kadar kolaydı bu barış bunca şehit neden? Güneyimizde kurulan Barzanistan ne o zaman?

Türkiyede Pakistan, Afganistan’dan gelenler kim? Suriye’deki Kürt bölgesi ne? Anlaşmada PDY içerisine ilhak olan Kürt silahlı teröristleri kim?

Türkiye’nin bir güvenli koridor yaratmaya çalıştığı Afrin ve çevresinden neden hala şehit geliyor? 

Devlet, terörü bitirmek için idam cezası verdiği terörist başını muhatap neden alıyor ve ona ne ayrıcalıklar tanıyacak?

Bu yürekleri kor ateşi ile yanan şehit anaları kaybettikleri çocukları için kahrolurken bu ölüm emirlerini veren terörist başı ömrünü rahat rahat yaşayacak. 

Hatta belki umut hakkı denilen bir kepazelik ile serbest kalacak. İşte anaların umutlarını çalan, evlatlarından koparan bu rezaleti duyup işittiğim için yazamadım içim elvermedi.

Şimdi son söz, bu katil örgüt asla silah bırakmayacak, sadece şekil değiştirecek, sıvasız evlerden kınalı kuzularımız şehit olmaya devam edecek, analarımız acı ile evlatlarına ağıtlar yakacaklar. 

Peki sıcak ve huzurlu evlerinde analar gününü kutlayanlar? 

Bu acıları görmezden gelerek, bu anaların fikirlerini sormadan kararlar alarak, yani milleti yok sayarak ne kadar huzurlu olacaklar? 

Devran döner ve herkes bu milletin asil evlatlarına hesap verir. Keşke tek hesabımız kendimize yaptığımız hatalardan olsa.