06 Şubat günü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde sabah 04.17’de 7.7 ve Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde birinci depremin ardından 9 saat sonra 7.6 şiddetinde iki büyük deprem meydana gelmişti. Meydana gelen bu şiddetli deprem ve artçıları 10 ilde büyük yıkıma, ölümlere, yaralanmalara ve büyük acılara neden olurken geriye sarılması gereken büyük yaralar bıraktı.

Depremin meydana geldiği ve oldukça önemli olan ilk saatlerde yaşanan koordinasyon eksikliği ve geç kalınan yardımlar sebebiyle yaramız daha da çok büyüdü.  Hep birlikte tarifsiz bir acıyı yaşadık, gözlerimizden yaşlar aktı, lokmalar boğazımızdan geçmedi.

Bu büyük felaket karşısında Türkiye’min dört bir yanından vatandaşlarımızın sel olup akan yardımları, arama ve kurtarma ekipleri, Mehmetçiğimiz ve yurt dışından gelen yardım ve arama kurtarma ekiplerin yanı sıra devletimizin yardımları sayesinde yaraların sarılmasına başlanıldı.

Bu büyük yaranın sarılması için devletin kesenin ağzını açması hem maddi hemde manevi yönden gereken her şeyi eksiksiz, tarafsız, yansız ve şeffaf bir şekilde yerine getirmesi, sadece pansuman edilip bırakılmaması gerekir.

Tabi ki öncelikle açılan bu yaranın büyüklüğünü bilmek lazım.

Bütün bu bilgiler ışığında devletimizi ve bizleri bekleyen onlarca sorun bulunmaktadır.

Şöyle ki;

En başta evsiz kalan vatandaşlarımızın güvenli ve huzur içerisinde olacak şekilde barınma ihtiyaçlarının giderilmesi, İşini kaybedenlere iş imkânının sağlanması ve isteyenlerin yeniden iş kurmalarına destek verilmesi, Devlet memurlarının deprem bölgesindeki yıkılan kurum binaları yeniden yapılıncaya kadar uygun görülen yerlerde işlerine devam ettirilmesi, Halkın resmi iş ve işlemlerini yürütebilmeleri için her türlü imkân ve kolaylıkların sağlanması, Depremden etkilenen dört milyona yakın öğrencimizin en kısa zamanda eğitim ve öğretimlerine devamının sağlanması, Depremden etkilenenlere psikolojik destek verilmesi, tahrip olan tüm alt yapıların biran önce onarılarak kullanıma hazır hale getirilmesi, Salgın hastalıkların başlamadan önüne geçilmeli, kimsesiz kalan insanlara yardım elinin uzatılması öncelikli olmalıdır. Olması içinde çabalar gösteriliyor. Bu çabaların yeterli ya da yetersiz olduğunu elbette zaman gösterecek. Ancak beklentimiz çabaların yeterli olacak şekilde planlanmasıdır.

İşin doğrusu bu depremden sadece 10 veya 13 ilimiz değil dolaylı, dolaysız olarak 84 milyon insanımız etkilenmiştir. Milyarlarca dolar iş kaybı olmuştur, Zaten yüksek seyreden işsizlik rakamları daha da büyüyecektir. İhracatımızda düşüşler yaşanacaktır. Milli gelirimizde azalma olacaktır.  Bu büyük yaranın sarılmasına yardımlarımızı sürekli tutmalıyız. Aksi takdirde ülke olarak yaşadığımız bu ekonomik sıkıntılarımız daha çok artar, enflasyon canavarını büyüttükçe büyütürüz.

Büyük Türk Milleti olarak, beklenen bu sıkıntıları yaşamamak adına devlet ve millet el ele vererek yaralarımızı biran önce sarmalıyız.