Ramazan bayramı ve Kurban bayramı İslam dünyası için son derece önem arz eden zamanlardır.

-Dargınların barıştığı

-Birbirlerini uzun zamandır görmeyenlerin bir araya geldiği

-Uzaktan yakından gelenlerin aile olduklarını hatırladıkları

-Çocukların yeni elbiselere sahip oldukları

-Kurban bayramlarında kurbanların kesildiği

-Ramazan bayramlarında tatlıların ikram edildiği

-Çocukların kapı zillerini çalarak şeker-mendil ve para topladıkları

Olağanüstü günlerdi dini bayramlar.

“Güzeldi” ibaresini kullanmamızın sebebi artık o günlerden eser kalmadığı dolayısı ile bayramların artık tatil olarak anıldığı bir zaman dilimindeyiz.

Bizi takip edenler bayramlar ile ilgili kaleme aldığımız yazıları aşağı yukarı biliyorlar.

Bu kurban bayrımda da yazılarımızı hemen hemen aynı çerçeve içerisinde yazmaya çalışacağız.

Babam 1992 yılında rahmetli oldu.

Babamın sağlığında odun-kömür-tüp-ekmek ile birlikte kurbanlık kaygımızda olmazdı.

Zira babam aylar öncesinden kurbanı alır, bize de kendi payımızı düşen parayı ödemek gibi kolaycılık kalır, kurban kesildikten sonra da kavurma yapma işlemleri dışında bir zorluğumuz kalmazdı.

Babamın aramızdan ayrıldığı zamanlarda kardeşlerimiz ve annemiz ile birlikte bahçesi , bahçe duvarları olan bir evde ikamet ederdik.

Babamın yokluğunda kurban bulma işi bana ve kardeşim Yavuz Ercan’a kalmıştı.

Daha kurbana iki ay kalmışken Annem nerede ise her Allah’ın günü “Kurban nerede kaldı, benim param hazır, kurbanı bahçeye getirin bayrama kadar evde misafir kalsın” şeklindeki baskısından kurtulamadığımız için kurbanı bayramdan aylar önce aldıktan sonra o günlerde doğalgaz olmadığından bugün bile son derece geniş ve lüks olan kömürlükte kurbanı misafir ederdik.

Bayram namazı sonrası işi iyi bilen bir tanıdık kasabın kurbanı kesmesi ve parçalara ayrılması sonrası bir sofranın etrafında aşağı yuları 20 kişinin birbirinden et-ekmek –salata malzemelerini çekiştirmesinin tadını keyfini bugün bile anlatacak ifade bulmakta zorlanıyoruz.

Annem 2015 yılında hayata veda etti.

Annemin vefatından sonra sanıyorum 2 yıl daha kardeşlerim ve birkaç akrabamız ile kurban kesmeye devam ettik.

Sonra baktık ki annem olmayınca “Kurban nerede kaldı?” diye baskı ve ısrar eden kimse kalmadı.

Bir milletvekili arkadaşımızın ricası ile kurbanı 2 yıl bir STK’ya bağışladık.

O arada bizde nerede ise kardeşlerimiz ile birlikte 25 yıl ikamet ettiğimiz binadan ayrılıp başka bir mahalleye başka bir eve taşındık.

Kurbanı bir STK’ya bağışladığımız yıllarda o ana kadar hayatta olan amcalarımızın-dayılarımızın-teyzelerimizin- halalarımızın büyük bir kısmının ahirete intikal ettiği gerçeği ile karşı karşıya kalmıştık.

Hal böyle olunca bizim çekirdek aileye “-Acaba bayramda evde kalacağımıza bir sahil kasabasına tatile mi gitsek” sorusunu sorduğumuz anlar bizimde bayramları tatile çevirdiğimiz zamanların başlangıcı oldu.

Üçüncü kurban bayramında bizim kurban parasını verdiğimiz STK’nın parayı başka kulvarlarda harcadığını anlayınca o STK’yı bırakıp 6 yıl başka bir STK’ya bağış yapmaya başladık.

Sonra baktık ki o STK’ bünyesinde de hoşumuza gitmeyen işler oluyor.

Orayı da bıraktık.

Tabi bu toz duman arasında var olan iki kızımız da önce üniversiteyi bitirdi, sonra evlenip yuvadan ayrıldılar.

2 yıl önce kurban kesmekten vazgeçtik.

Kurban parası bağış işini daha çok bire bir bildiğimiz eğitim yapan ve yaparken ihtiyacı bulunan öğrencilere yönlendirmeye başladık.

Biz kendi kendimize bu tür işler ile meşgul olurken iş başındaki hükümet nerede ise tüm Ramazan ve Kurban bayramlarını dokuz güne çıkarınca bayramlarda nerede ise resmi tatil gibi oldu.

Bir önceki yazımızda 2018 yıllından 2024 yılına kadar ülke sınırları içerisinde kesilen ve bağışlanan kurban sayılarını kamuoyu ile paylaşmıştık.

Orada gördüğümüz her geçen yıl kesilen kurban sayısındaki azalmaydı.

2025 yılında kesilen kurban sayısını da kısa bir zaman içerisinde öğreneceğiz.

Bu sene kurban kesiminde olağanüstü bir azalma olacağından eminiz.

Bunun iki sebebi var.

Birincisi olağanüstü pahalılık.

İkincisi ise yazımıza anlatmaya çalıştığımız kalabalık ailelerin dağılması sonrasında alışkanlıkların olabildiğince değişmesi sonrasında bayramların tatile dönüşmesidir.

Yani var olduğunu düşündüğümüz değerlerimiz daha çok ekonomik şartlar ve bir türlü önlenemeyen pahalılık sebebi ile büyük bir hızla değersizleşiyor.

Kurban bayramınızı tebrik ediyoruz.

Sağlıklı-huzurlu-keyifli bir kurban bayramı diliyoruz.