Bütün dünya bir acele içinde.
Haberler, yıkımlar, İcatlar, Şirketler, Devletler hepsi insan için olduğunu unutmuş.
İnsandan ötede, insanı geçince başka bir şey bulacaklarmış gibi insanı görmeden, bakmadan,insanı unutmaya çalışarak koşuyorlar.
Allah-u teala bir ayetinde,
‘Şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik te onlar onu yüklenmek istemediler. Ondan çekindiler.
Onu insan yüklendi.
Çünkü;
O çok Zalimdir,
O çok Cahildir
Diye buyurmuyor mu?
Zalim kendine Zalim.
Cahil kendine Cahil.
İnsan melini insandan gayrı bilecek,ona öğretecek bir varlık varmı kainatta.
Sorduğumuz soruların, cevaplarını bilen, Marsta hayat arayanların gözlerinin önünde hayatlarının yok olmasına, göz yumarlar neden hiç tanımadığımız insanlara bağışlar gönderir iken, komşumuzla selamlaşmamamız neden?
İyiliği hep bizden uzakta başka bir alemde ararken iyilikten kaçıyormuyuz.
İyilik gözümüzün önünde değil mi?
Sevindirecek bir çocuk,
Okşayacak bir hayvan
Aynı sofrada oturacağımız bir garip,
Halini, hatırını soruyormuyuz eşimizin,evladımızın, annemizi babamızı bir sahipsiz akrabamızı.
Başkalarında gördüğümüzde gözümüzden dökülen nezaket,üzerimize yakışmıyormu da imtina ediyoruz göstermekten.
Gülümsemek ve selamlaşmak ne zaman sünnet olmaktan çıktı?
Haklı bile olsak ta özür dilediğimiz için,hangi mahkemede yargılayacaklar bizi.
İnsan aceleden yaratılmıştır.
Yaratılışımızı değiştiremeyiz belki ama, acele ettiğimiz şeyi seçmek mümkün.
Acele edin!
Bir selama,
Bir tebessüme,
Bir sadakaya,
Bir mektuba
Bir buseye acele edin.
Acele Edin!
Bu sonsuz alem de bütün iyiliklerimizle, ve bütün kötülüklerimizle nedenli küçük olduğumuzu idrak etmeye.
Sayılı günün çabuk geçeceğine anlamaya acele edin.
Terekenizde şefkatten ve merhametten başka hiçbir şey kalmayacağına, hepsinin zamanın seline kapılıp yok olacağına, son nefesinizde anlamaya, Acele edin.
Acele edin,
Gülmeye,
Görmeye,
Duymaya,
Sevmeye ACELE EDİN.
Her gününüz bayram tadında olsun bayramınız mübarek olsun.