Hep bir veda ve vade mevsimidir sonbahar. Bahardan ve yazdan kalan her şey vakti, vadesi gelince birer birer veda edip çekip gider. Vedalar, döneceğini bilsen bile hep hüzünlüdür. O yüzden yeni bir sonbaharla birlikte yine ortalıkta hüznün kokusu iyiden iyiye hissedilmeye, hasret acıları yürekleri sarmaya başladı.

Şairlerin en sevdiği mevsimlerdir baharlar. İlkbaharda vuslata vasıl olanlar, sonbaharda, hicrana gark olurlar. O yüzden en güzel şiirlerini ilkbahar ve sonbaharda yazarlar. Ancak ayrılık, kavuşmaktan daha etken bir duygu olsa gerek ki şairler en yüreğe dokunan şiirlerini daha çok sonbaharda yazarlar.

Tefekkürün en yoğun yaşandığı, muhteşem güzellikler arasında hayat yürüyüşünün sonuna doğru yaklaştığın nirvana noktasıdır sonbahar.

Tabiatın, efil efil esen rüzgârların mihmandarlığında, çisil çisil yağan yağmurlarla birlikte silkelenip, kirini, pasını yükünü üzerinden atmasını sağlar sonbahar.

Sararıp yere savrulmuş yapraklar, dalından yere düşen tohumlar, ağaç diplerinde toprak anayla kucaklaşması, bir arada toplanması, mahşer gününde dirilmeyi bekler gibi yeni bir yol hazırlığında gibiler.

Uyanmak için uyumak, dirilmek için ölmek, var olmak için yok olmak gerektiğini öğretir sonbahar.

Yeniden hayata tutunmak için savrulmak, tamamlanmak için eksilmek, huzura ermek için hüzün iklimine girmeyi öğretir. Her başlangıcın bir sonu, her sonun bir başlangıcını hatırlatır sonbahar.

Sonbahar, hiçbir zaman son değildir. Belki bir hazandır, hüzündür, belki de bir ayrılıktır. Belki de yüklerinden kurtulup vuslata erişmek için yolculuktur. Nasıl baktığınız önemli.

Kalmakta mı ya da gitmek te mi? Hangisinde gizli Nimet-i Kübra biz bilemeyiz. Biz yalnızca hükmedilmiş bir yolculuğun gönüllü yolcusuyuz. Bizi o yolculuğa gönüllü teveccüh ederiz. Zira her şey teveccüh ve alaka nispetinde bir mana ifade eder.

Bakıp da görememek, görüpte anlamamak var. Alakasız adamın nazarında belki cümle kâinat manasız ve boş olabilir. Bir şair boşa dememiş:

-Görenedir görene, köre nedir köre ne! .

Görmek için bakmak, bakmak için teveccüh edip alaka duymak lazım.

Kimine göre sonbahar yalnızca dört mevsimden biri, kimine göre yeni çıkılacak bir yolculuğun hazırlığı. Her yeni yolculuk gidenle kalan arasında bir ayrılıktır, hüzündür.

Hüzün güzeldir, gözyaşını getirir. Gözyaşı rahmettir, kuruluğu, kalplerin katılığını yumuşatır. Yumuşayan kalpler, sevgiyle, merhametle dolar. Sonbahar ayrılık, hüzün mevsimi olsa da sevgiyle dolan kalpler bir gün mutlak kavuşur. Siz yeter ki gidenin arkasından su dökmeye devam edin. Kökü, sevgisi kurumasın.