Bilenler bilir, Sovyetler Birliği zamanında Rusya’nın tek sesliliğinin ve basına karşı yapılan baskının sembol isimlerinden birisi haline gelen ‘Pravda Gazetesi’ vardı. Pravda’da yayınlanan bir haber veya makale aynı zamanda Sovyet (Rus) ‘Derin’ Devleti’nin resmi açıklaması olarak kabul edilirdi. 
Her ne kadar gazetenin adının anlamı Pravda yani ‘gerçek’ olsa da söyledikleri genel olarak gerçekten öte Sovyet diktatöryasının propagandası şeklindeydi.
Gel zaman git zaman Türkiye’nin de dahil olduğu Batı Bloğu’nun karşısında tutunamayan Sovyet Rusya, işgali altındaki ülkelerin en azından bir kısmının peş peşe bağımsızlığını ilan etmesiyle tarihin tozlu sayfalarına gömüldü gitti... 
Gitti de dünya biraz nefes aldı. Türk Dünyası gerçeği yeniden gün yüzüne çıktı...
 * * * 
Evet biraz tarih dersini andıran(?) bu girişten sonra, yeniden yazarlık hayatına dönüşün de ilk adımlarını atmış olduk...
İlk okul çağlarında sınıf ve ardından okul gazetesi ile başladığım gazetecilik hayatım daha sonra  profesyonel olarak yazılarımızla sürdü gitti... Ancak son 2 yıldır yoğunluktan yazı hayatımıza ara vermiştik. Ama başta Yüksel Ercan Ağabeyim olmak üzere adını burada zikredemeyeceğim çok sayıda eş, dost ve ağabeylerimin tavsiyesi ve teşviki ile yeniden basın sektörüne geri döndük.
Hayırlı – uğurlu olsun...
 * * * 
Gelelim Pravda’ya...
Sovyet Rusya dediğimiz gibi geride yüz milyonlarca katledilmiş insan bırakarak yıkıldı gitti... 
Gitti gitmesine ama yerini kendini hâlâ mirasçı olarak gören ‘Putin Rusyası’ aldı...
Sovyetler Birliği zamanında Rus İstihbarat Servisi olan KGB’de görevli bir ajan olan ve bir dönem Türkiye’de de görev yapmış olan Putin’in, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı olması ardından çökmüş olan Rus Devleti tekrar toparlanmaya başladı. 
Tabi bunda, bu dağılma dönemini iyi değerlendiremeyen başta Türkiye olmak üzere ABD ve diğer Batılı ülkelerin de ihmali olduğunu unutmamak gerekir.
Ancak hâlâ Sovyetler’den kalma alışkanlıkları devam ettiren sadece Vilademir Putin değil. Pravda Gazetesi de hâlâ Rus devletinin resmi yayın organı olmaya devam ediyor...
Mesela 10 Ocak 2022 tarihinde Alexander Shtorm imzasıyla Pravda  Gazetesi’nde yayınlanan makale “Dünya Geriliyor: Rusya Olimpiyatlar Sırasında Her Zaman Yeni Bölgeler Kapıyor” başlığıyla yayınlandı. Makalenin mantığı Rusya’nın eski cumhurbaşkanları Boris Yeltsin zamanı da dahil olmak üzere, her Dünya Olimpiyatı’nda; dünya sporcuların yarışmalarını ilgiyle takip ederken Rusya’nın da eski Sovyet işgali altındaki topraklarının bir kısmını daha sınırlarına kattığından bahsediyor ve örnekler veriyor.
“Bazı insanlar Rusya'nın bir tampon bölge inşa ettiğini, hatta daha da ileri giderek yakın gelecekte bazı yeni bölgeleri kapabileceğini varsayıyor. Diğerleri, Rusya'nın birliklerini Abhazya, Transdinyester, Suriye vb.'de olduğu gibi belirsiz bir süre Kazakistan'da tutacağını varsayıyor.” deniliyor.
Kazakistan konusundan bahsedilirken “Bu teoriler ilk başta çılgınca gelebilir. Ancak Destiny ve Call of Duty adlı bilgisayar oyunlarına ilişkin şüphelerin arka planında (bazıları Kazak gençliğini bu oyunların tetikleyip sokağa çıkardığına inanıyor), bu teoriler mantıksız değil.” ifadesi ile enteresan bir mesaj da veriliyor...


 * * * 
2022 Pekin Oyunları henüz başlamadı, ancak Rus barış gücü askerleri, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü birliğinin bir parçası olarak Kazakistan'da konuşlandırıldı. Rusya'nın ilgili olduğu tüm stratejik tesislerin kontrolünü kurdular.” Burada bahsedilen Baykonur Üzay Üssü, eski tank yeni traktör fabrikası, petrol, doğalgaz ve uranyum üretim tesisleri vd. Dahası Kazakistan’daki Türkçü politikacılar ve kişiler de Rus birlikleri tarafından göz altına alındı. 
Makalede şu ifadeler ise dikkate çekici: “İlginç bir şekilde, Kazakistan son zamanlarda Rusça konuşan nüfusa karşı ayrımcı bir politika yürütüyor. Sovyet sonrası Asya Cumhuriyeti, bu politikayı Kazakistan makamlarının zımni rızasının arka planına karşı yürütüyordu.
Rusya'nın yönetimini Batı dünyası yerine Rusya'ya doğru iterken Kazakistan'daki ulusal ve devlet çıkarlarını korumaya çalıştığı varsayılabilir”
deniliyor.
Peki ya Kazakistan ile hedef şaşırtılıp Ukrayna gerçek anlamda işgal edilmeye çalışılıyorsa?
Ya da ABD ve diğer müttefiklere Ukrayna’ya yığınak yapılıyor gibi gösterilip, Kazakistan işgali kalıcı hale getirilmeye çalışılıyorsa...
 * * * 
Zurnanın zırt dediği yer ise aslında ne Kazakistan ve ne Ukrayna aslında!
Haberde kullanılan görsel.
Görselde Kazakistan başta olmak üzere bütün Türkistan Türk Cumhuriyetleri’nin yanı sıra İran, Çin, Pakistan ve Moğolistan da ‘Rusya’ topraklarında gösteriliyor. 
Dahası Türkiye’nin kuzey doğusundaki meşhur 7 vilayet hatta Rize ve Trabzon da Rusya sınırlarında gösteriliyor. Diğer yandan bugün PYD’nin (PKK’nın) ABD destekli olarak Suriye’de kuramaya çalıştığı sözüm ona devletçik de açık pembe olarak gösterilmiş. 
Bunu birinin sanırım açıklaması gerekiyor...
Ama daha ötesi hükumetimiz, F-35 yerine, S-400’leri tercih ederken bu makalenin arkasındaki ‘Büyük Rusya Masalı’nı da dikkate almıştır inşaallah...

Meraklıları için Pravda’nın ilgili linki: 
Russia snatches up new territories during the time of Olympic Games (pravda.ru)

https://english.pravda.ru/world/150010-russia_olympics