Hızla değişen gündemin imdadına yetişen bembeyaz karın, üzerini kapatıp, tıkadığı bozuk yamalı ve alt yapısız yolların tartışıldığı şu günlerde ben de "Yoldan çıktık.." diye başlayan görüntülü haberlerimle ülkemde yaşananları anlatma derdindeyim. 
 Bu dertlerin içinde ülke genelinde yaşanan ve gün geçtikçe daha da daralan, daraldıkça da başta iktidarı olmak üzere 84 milyonu bunaltan ekonomik sorunlar başta olmak üzere karşımıza binbir sorun çıkamakta.
Doğalgaz, elektrik, ekmeğin ağır faturalarının konuşulduğu bir sırada İran'dan gelen doğal gazın sanayiyi durduracak derecede olduğunu gecikmeli olarak anlayan liyakatsızlıkla suçlanan yönetim anlayışı onca dereyi katleden HES'lere rağmen elektrik kesintilerinin de yaşanabileceğini yeni anlıyor gibi..
Ve tüm bunların aslında okyanus ötesinden gelen dalgalar olduğunu ve bu durum gün geçtikçe tsunamiye dönüşüp, başta iktidar olmak üzere tüm ülkeyi önüne katacağı da ayrı bir gerçektir. 
Bu yönde ısrarlı yazılarımın gün geçtikçe haklı çıkmasının verdiği korkunun aslında iktidara gelmeden önce ve geldikten sonra mevcut iktidar ile ilişkilerini değerlendireceğini ima eden bugünlerde adı bile unutturulan Amerikan başkanının olduğunu da belirtmiştim..
Yani Amerika'nın olduğunu söylersem birileri yine kalkıp "Bak hele bu da dış güçler diyor" diyeceğini de biliyorum.
Ama bir gerçek var ki; bugün yaşananlar, son 6 aydır yaşananlar hatta pandemiden bugüne kadar gelenler normalde yaşanan ya da normalden gelenler değil, Amerikan-Türkiye ilişkilerine ve gidişatına bağlıdır.
İnanmıyorsanız İngiltere'deki faiz lobisine giden gözleri ışıldayan maliye bakanı gelmeden, benden söylemesi  ben derimki elektrikler gitmeden mumları stoklayın..
Çünkü daha iyi günler bugünler.. 
Ve bugün mumla çok aranacak.. 
Ama dün ve bugün anlatılanları anlamayanların aslında sizlerin yani bizlerin olduğu anlaşılacak hemde mum sönmeden..