Türkiye’de özellikle var olan siyasi gündeme yetişmek artık mümkün değil.

Nerede ise artık saat başı değişen siyasi gündem hiçbir vatandaşın gerçek gündem ile ilgilenmesine olanak vermiyor.

Hayatımızı tamamen ele geçirmiş olan sosyal medya dolayısı ile artık dünyada ve Türkiye’de meydana gelen gündemi dakika dakika takip edebiliyoruz.

Vatandaş maalesef siyaset yüzünden daha doğrusu siyaset makamının oluşturduğu suni gündemden başını kaldırıp gerçek gündeme yönelemiyor.

Halbuki vatandaşın gerçek gündemi ekonomi.

Gerçek gündem pahalılık.

Artık önlenemeyen ve her gün değişen zamlar.

Geçtiğimiz gün zor bala alabildiği bir daireye taşınmak isteyen bir arkadaşımız geldi gazeteye

Taşıma öncesi.

-Elektrik

-Su

-Doğalgaz

-İnternet-telefon

İle ilgili abone olma parası ve güvence bedeli olarak bu kurumların talep ettiği ücretleri birbiri ardına sıralayınca nerede ise küçük dilimizi yutacaktık.

Tabi kurumların bu bağlantıları yapmaları için DASK lazım.

DASK olmadan hiçbir kurum bağlantı yapmıyor.

Arkadaşımızın ifade ettiği rakamları duyduk.

Lakin kendisine “Ev almışsın bu kadarını da ver” tavsiyesinde bulunduk.

Arkadaşımız “-dilerim işin bir devlet kurumuna düşer o zaman anlarsın benim ne demek istediğimi” şeklinde bir cevap verdi.

Daha bir gün sonra bir devir işlemi için Noter’e gittik.

2 fotoğraf ve kimlik gerekiyormuş.

Fotoğraf yok.

Noter’in yanında fotoğrafçı var.

Normalde mutlaka fiyat sorarız.

Birkaç telefon geldi fiyat sormayı unuttuk.

4 fotoğrafa 400 lira istediler.

Fotoğrafçıya bir şey diyemedik

4 fotoğrafa 400 lira çok pahalı.

Noter’e geldik tek sahife vekaletname 2 bin 100 lira

Devlet bir sahife A-4 kağıdı vatandaşa 2 bin 100 liraya veriyor.

4 fotoğraf için 400 lira alan fotoğrafçıya gidip “-Yahu Allah’tan korkmuyormusunuz 4 fotoğraf 400 lira olurmu?” diye çıkışacaktık.

Ama Notere bir A-4 kağıda 2 bin 100 lira vermek zorunda kalınca fotoğrafçıya gitmekten vazgeçtik.

2025 yılını tamamlayıp 2026 yılına “merhaba” demeye sayılı günler kaldı.

Yeni yıl gelmeden başta pasaport-Kimlik olmak üzere “değerli kağıt” dedikleri tüm ihtiyaçlara olağanüstü zam gelecek.

Normal olarak bir esnaf, bir ticaret erbabı yada bir AVM’den aldığımız ürünler için devlete gidip devlet kurumlarına şikayet ediyoruz.

Ancak devletin kendisinin yaptığı zamlar için kime gideceğiz?

Kime şikayet edeceğiz?

Derdimizi kime anlatacağız?

Sorularının cevabı maalesef yok.

Vatandaş çok net bir şekilde kaderine terk edilmiş durumda

Yazımızın başında da belirtiğimiz gibi uzun yıllardır tek-gerçek ve asla değişmeyen gündemimiz ekonomi-hayat pahalılığı.

Ancak siyaset makamı bizim gerçek gündemlerin peşine düşmemize asla imkan vermiyor.

Ve biz sadece ve sadece kahırlandığımız ile kalıyoruz.