Hayat bazen bir kara perde gibi iner insanın üstüne…
Ne kadar çırpınsan da, ne kadar dua etsen de, güneş bir türlü doğmaz ufkuna.
İşte o an anlarsın: bazı insanlar için kader, her zaman biraz eksik yazılmıştır.
Kara talih derler ya…
Sanki alnına kazınmış bir mühürdür o.
Nereye gitsen, kimle konuşsan, hangi hayalin peşinden koşsan — hep bir duvar, hep bir çıkmaz.
Ve sen, o duvarın önünde yorgun gözlerle bekleyen bir mahkûm gibisindir.
Bir zamanlar umutla dolu yüreğin, şimdi suskun bir mezar gibidir.
Çünkü kara talih, insanın sadece yolunu değil, yüreğini de karartır.
Bir bakarsın dost dediklerin gitmiş, sevdiklerin susmuş, hayallerin küle dönmüş…
Ve sen hâlâ o karanlığın içinde bir ışık ararsın — belki yanar, belki sönüp gider.
Kimi zaman sorarsın kendi kendine:
“Ben kimseye kötülük etmedim, peki neden hep ben?”
Ama cevabı gelmez. Çünkü kara talih konuşmaz, sadece güler sessizce.
O gülüş, insanın yüreğini parçalar, ama yine de susturur seni.
Bir gece ansızın uykun kaçar…
Geçmişin yüzleri bir bir dizilir gözlerinin önüne.
Gidenler, dönenler, yarım kalan sözler…
Hepsi bir film şeridi gibi akar, ama hiçbir sahnesi mutlu bitmez.
Çünkü kara talih, senin hayatında hep son sahneyi yazmıştır.
Ama şunu da bil:
Kara talih, her yüreği seçmez.
O, güçlüleri dener, sabredenleri sınar.
Belki seni dizlerinin üstüne düşürür, ama kalbini yere düşürmez.
Çünkü senin yüreğinde hâlâ bir direnç vardır;
Ne kadar acı çeksen de, içinde tükenmeyen bir umut kıvılcımı yaşar.
Ve bir gün gelir, o kıvılcım küle dönmüş yüreğini yeniden aydınlatır.
Belki o zaman anlarsın, her kara talih aslında bir öğretmendir.
Sana sabrı, sessizliği, insanı, hayatı öğretir.
Yıkılmadan ağlamayı, kırılmadan susmayı öğretir.
Kara talih seni yorar ama olgunlaştırır.
Sana kimsenin bilmediği bir dil öğretir — acının dili.
O dili bir kez öğrenen, bir daha sıradan olamaz.
Çünkü o kalpten çıkan her söz, bir yara iziyle süslenmiştir artık.
Ve sen…
Bir gün o yaraları gururla taşırsın.
Çünkü bilirsin ki, kara talih seni yıkmadı — seni şekillendirdi.
Sen artık aynı insan değilsin;
Sen, acının içinden doğan bir bilgesin…
Çünkü en kara gecelerin bile, sabahı vardır.
Ve her sabah, bir duayla başını kaldıran yürek, asla kaybetmiş sayılmaz.