Dünyada yaşayan milyarlarca insanı tebessüm ettiren ve bir o kadarda özlemle beklenen sihirli bir ifadedir Barış.
Birbirleri ile belli bir süre konuşmayan iki kişinin tekrar kucaklaşmasıdır barış
Bilinen kan davası sebebi ile ortaya çıkan sıkıntılı durumdan kurtulmak ve daha fazla kayıp vermemek adına araya girenler tarafından oluşturulan sevgi çemberidir barış.
Ülkeler arasında var olan soğukluğu gidermek adına yapılan anlaşmadır barış.
“Barış” ile ilgili tanımlamaya yüzlerce binlerce örnek vermek mümkün.
Dolayısı ile “Barış” ifadesine karşı olmak anında “sen hep sürekli kavga mı istiyorsun.?” şeklinde karşılık buluyor.
Bizim anlatmaya çalıştığımız ikili kavgalardan yada aşiret kavgalarından sonra yapılan barış değil.
Şu günlerde Türkiye cumhuriyetinin nerede ise 40 yıldır mücadele ettiği PKK terör örgütü ile yapılan barış anlaşması ortaya son derece garip bir durum çıkardı.
Bizim bildiğimiz barış devletler arasında yapılır.
O zamana kadar birbirleri ile kavgalı olan savaşta olan devletlerin konu ile ilgili önce bürokratları sonra da siyasetçilerinin bir masa etrafında toplanarak kendilerine göre faydalı olarak gördükleri şartların her iki taraf içinde faydalı olacak noktalarda yaptıkları anlaşmadır barış.
Bugün Türkiye Cumhuriyetinin karşısında bir devlet yok.
Türkiye cumhuriyetinin güvenlik güçlerinin mücadele ettiği bir terör örgütü var.
Terör örgütü ile barış yapılır mı:
Elbette ki hayır.
Terör örgütü bir daha ortaya çıkmamak üzere top yekun yok edilir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi Türkiye Cumhuriyetinin karşısında bir devlet yok.
Bir terör örgütü var.
Şimdi bu terör örgütü ile yapılan barış adeta bir zafer gibi kamuoyuna sunuluyor.
Barışın birde şartları var.
PKK terör örgütü kendisini fesh ederken bizden neler talep ediyor?
Bunu henüz tam anlamı ile bilen yok.
CHP-İYİ Parti ve Mansur Yavaş “Eğer bir barış yapıldıysa bunun şartlarının görüşüleceği yer TBMM’dir” diyor.
Ancak bu toz duman arasında bunu savunanları duyan maalesef yok.
İktidar mensupları ve iktidar partisine gönül verenler bu barış durumunu “Kayıtsız şartsız zafer” olarak değerlendiriyor.
Ancak bunun ne yada neler karşılığında yapıldığını bilen yok.
Umarız yarın bizi büyük acılar içerisinde bırakacak sonuçlar ile karşı karşıya kalmayız.
Neticede 1983 yılından beri şehitler-Gaziler ve milyarlarca lira bedel ile verilen bir mücadele var.
Şehitlerimizi
Şehit yakınlarımızı
Gazilerimizi
Ve 86 milyon Türk insanını üzecek hayal kırıklığına uğratacak bir sonuç hepimizi kahreder.
Barış elbette olmalı.
Ama Türk milletinin faydasına olmayan bir süreci hiç birimiz kabullenemeyiz.
Ne diyor atalarımız :
“İstiyorsan Sulh-u salah hazır ol cenge”