Meteorolojiden bilgi aldıktan sonra yağmur duasına çıkanların "kurak gidecek, İmamoğlu başta olmak üzere HDP ve İYİ partiden destek alarak yerelde iktidar olan CHP’li belediyeler rezil olacak" duasını da unutmayanlar, yağan kar ardından gelen yağmura şükrediyorlar. Hem de İzmir marşı eşliğinde.
 Bu ülkenin ana sorununun iktidar ya da muhalefet, denilenlerin, verdikleri sözleri ne derece yerine getirdikleri iken, bizler hizmet diye yüzeysel makyajlarla tatmin oluruz, partili oluruz. Hatta ötesine geçip yeni adıyla Trol, eski adıyla Militan oluruz.
 Bunun en son örneği yağmur duasına çıkıp yağan yağmurun sel altında bıraktığı İzmir oldu. Zira meteorolojiden alınan bilgiler ardından çıktığımız duanın ne kadar samimi olduğu şüphe götürürken, yıllardır aynı partinin yönetiminde olan İzmir'e ne kadar hizmet ettiğimizin de ortaya çıkmasıdır.
 Hizmet adı altında Rabia coşkusu verenler gibi İzmir marşı söyleyerek hizmet ettiklerini sananların gerçek yüzünü, yani hizmet anlayışlarını ortaya koyan son İzmir seli, İzmir marşını da alıp götürmüştür.
 Yıllar önce büyük bir heves ile ziyaret edip gördüğüm ve başta alt yapısıyla olmak üzere, üst yapısıyla adeta İstanbul gibi gecekondu metropolü olduğuna şahit olup o çok anlatılan ve adına marşlar söylenen, "İzmir bu mu?" diye bir de yazı yazdığım kenti sel almış, birilerinin hizmetleriyle ortaya çıkmış.
 Bu durumu fırsat bilip heykel yapımına giden 4,2 milyonun ve diğer milyoncukların neden heykel yerine altyapı için kullanılmadığını soranların 30 yıldan fazladır kendilerinin iktidarda  olduğunu unutturuyorlar.
 Kısacası bu ülkenin ana sorunu yüzeysel makyajlarla hizmet yaptıklarını söyleyenlere inanmamızdır, İzmir Marşlarını çalarken..