Şu karşıki dağda beş ışık yanar

Zindan gözlerimin beratı mı ne?

Kelebekler, ışığında mendil işler

Tutsak gözlerimin azadı mı ne?

Ben karanlığa gem vurmuş bir veliyim

Aydınlığa dörtnala koşan bir deliyim

Gecenin gülüşüyle şebnemler bir bir düşer

Kuruyan gözlerimin kevser ırmağı mı ne?

Saf saf olmuş gelincik çiçekleri dua ederler

Ama gözlerimin merhemi mi ne?

Ben Kamer’e nazar vermiş bir veliyim

Şems’i avuçlarımda tutmuş bir deliyim

Bulutlar katar katar, ateşe bulanmış yüzer

Yangın gözlerimin sebili mi ne?

Ayn-ı şems, kâh kaybolur, kâh göz eder

Gümrah gözlerimin rehberi mi ne?

Ben bulutlara yağmur ekmiş bir veliyim

Gözyaşımla abdest almış bir deliyim

İkindi rüzgârları hafif serinden eser

Meyus gözlerimin, muştusu mu ne?

Minareden uzanmış, yıldızlara el sürer

Sürgün gözlerimin vuslatı mı ne?

Ben gökyüzünde yıldız tutmuş bir veliyim

Işığında namaz kılmış bir deliyim

Gecenin gizemi kirpiğimde gezinir

Üryan gözlerimin örtüsü mü ne?

Hira’da yanan ışık, mehtabı aydınlatır

Fersiz gözlerimin dermanı mı ne?

Ben karanlıkta yön bulmuş bir veliyim

Mevlevi dönüşümle iz sürmüş bir deliyim