Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, 12 Haziran’da çocuk işçiliğine karşı duruşu özendirmek ve farkındalık yükseltmek amacıyla kutlanan “Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü” kapsamında ‘Çocuk Emeği Değil, Çocuk Gülüşü Çoğalsın’ mottosuyla seminer düzenlendi.MERSİN (İGFA) - Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminerde; konuya farklı açılardan yaklaşan uzman isimlerden Mersin Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nde Prof. Dr. Hüseyin Mualla Yüceol, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Dr. Öğr. Üyesi Emine Merve Kalınlı, Mersin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde Sosyolog Faruk Arslan ve Avukat Kamil Ekinci konuşmacı olarak yer aldı.

Günümüz problemlerinden bir tanesi olan çocuk işçiliği her yönüyle ele alındı

Çocuk işçiliğinin sosyo-ekonomik nedenleri ve işgücü piyasasındaki yeri üzerine değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hüseyin Mualla Yüceol, ‘Çocuk İşçiliği ve Zorla Çalıştırma’ başlıklı sunumunda; çocuk işçiliğinin temel nedenleri arasında yoksulluk, eğitime erişimdeki eşitsizlikler ve kayıt dışı ekonomi gibi unsurların bulunduğunu vurguladı. Yüceol, çocuk işçiliğinin bölgesel dağılımlarını ele alarak, sayısal veriler ışığında günümüzde çocuk işçiliğinin durumu ile ilgili katılımcıları bilgilendirdi. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Öğr. Üyesi Emine Merve Kalınlı ise, çocuk işçiliğinin ne olduğunu, çocukların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini, ailelere düşen görevleri, Dünya’daki ve Türkiye’deki çocuk işçiliği sorununu ve yapılması gereken çözümleri anlattı.

Çocuk işçiliğiyle ilgili yasal düzenlemeler, çocuk hakları ve hukuki mücadele yollarını ele alan Avukat Kamil Ekinci de yaptığı sunumda, Türkiye’deki ve uluslararası hukukta çocuk işçiliğiyle mücadeleye dair mevcut düzenlemeleri paylaştı. Ailelerin ve toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini belirten Ekinci, ihlallerin bildirilmesinin ve hukuki sürecin işletilmesinin önemini vurguladı. Mersin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde Sosyolog Faruk Arslan, sokakta veya erken yaşlarda kaçak yollarla çalıştırılan çocuklarla ilgili yaptırımlar hakkında katılımcılara bilgiler verdi.

Seminer, çocukların çalışmak zorunda bırakılmadan eğitim, sağlık ve oyun hakkına erişmeleri gerektiğini vurgularken; toplumun tüm kesimlerine çocuk işçiliğiyle mücadelede sorumluluk düştüğü mesajını verdi. Seminer sonunda katılımcılara bilgilendirici materyaller dağıtılırken, etkinlik toplumsal duyarlılığı artırma açısından katılımcılardan büyük takdir topladı.

Dokucu: “Çocuk sorunlarını çözebilmek için kent paydaşlarıyla çok güzel bir çalışma başlattık”

Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, çok yakın bir zamanda Mersin’de kent paydaşlarını da içine alan çok güzel bir çalışma başlattıklarını ve bu çalışma neticesinde 15 günde bir çocuk sorunlarını ele alan toplantılar düzenleyerek bu paydaşlarla bilgi alışverişinde bulunduklarını dile getirdi. Dokucu, “Bu toplantıların ürünleri olarak da bu tarz eğitim ve farkındalık faaliyetleri yapmaya başladık. Bu faaliyetlere bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu işbirliği neticesinde etkinliğimize tüm kurumlar birer yetkili gönderdiler. Uzmanlar konuyla ilgili olarak çok aydınlatıcı demeçler sundular. Biz de çok memnun kaldık” dedi. Günümüzde çocukları ilgilendiren en büyük problemlerin başında ekran, madde bağımlılığı ve beslenme sıkıntılarının geldiğini kaydeden Dokucu, “Çocuklar bu sorunlardan dolayı eğitime ulaşamıyor. Biz de Büyükşehir olarak hepimizi ilgilendiren ortak sorunlarımızı siyasi veya farklılık gözetmeksizin el birliği ile çözmek için 15 günde bir toplanıp bu tarz faaliyetleri yürütmeye başladık. Çok mutluyuz. Umarım bu faaliyetlerin conuçlarını da oldukça kısa bir sürede çıktı olarak alabiliriz” ifadelerine yer verdi.

Prof. Dr. Yüceol: “Çocuklar üretim nesnesi değil, geleceğin öznesidir”

Çocuk işçiliği ile ilgili mücadelenin el birliği ile çözülmesi gereken bir problem olduğunu kaydeden Prof. Dr. Hüseyin Mualla Yüceol, “Çocuk işçiliğini yalnızca ekonomik faktörlere indirgemek yetersiz kalır. Eğitime erişimdeki eşitsizlik, sosyal destek mekanizmalarının yetersizliği ve kayıt dışı ekonomi, çocukların küçük yaşlarda işgücüne katılmasına neden olmaktadır. Çocukların üretim nesnesi değil, geleceğin öznesi olduğunu unutmamalıdır” diyerek ortak hareket etme çağrısında bulundu.

Dr. Öğr. Üyesi Kalınlı: “Çocuklar işçi değil, geleceğimizdir”

Erken yaşta sorumluluk alan çocukların kişilik ve gelişimlerinin zarar göreceğini bununla birlikte kaygı, depresyon ve çeşitli travmalar yaşayabileceğini aktaran Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Öğr. Üyesi Emine Merve Kalınlı, “Çocuklar sevilmeli, korunmalı, desteklenmeli. Bir çocuğun çalışmasına izin vermek, onun çocukluğunu çalmaktır. Çocuklar işçi değil, geleceğimizdir” dedi.

Arslan: “Çocukların yaşam ve gelecek hakkını savunmak hepimizin görevi”

Mersin Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde Sosyolog Faruk Arslan ise; çocukların yaşam hakkını, güvenliğini ve geleceğini korumakla sorumlu bir kurumun temsilcisi olarak, çocuk işçiliğinin görünmeyen tehlikelerine ve sokakta çalıştırılan çocukların maruz kaldığı risklere dikkat çekti. Arslan, sokakta çalışan çocukların sadece ekonomik sömürüye değil, aynı zamanda fiziksel ve duygusal istismara da açık olduğunu kaydederek, çocukların sokaktan kurtarılması için kalıcı çözümün toplumun her kesiminin bu çocuklara sahip çıkmasından geçtiğini aktardı.

Ekinci: “Çocuk işçiliği konusunda harekete geçmeli, toplumu bilinçlendirmeliyiz”

Erken yaşta çalışmak zorunda bırakılan veya kaçak yollarla çalıştırılan çocukların çocuk olma hakkının ellerinden alındığını ifade eden Avukat Kamil Ekinci ise, çocuk işçiliğinin sadece bir suç değil, aynı zamanda bir vicdan meselesi olduğunu, herkesi ilgilendiren bu ortak soruna toplumun her kesiminin kulak vermesi gerektiğini dile getirdi. Ekinci, çocukları korumanın yasalarla güvence altına alındığını ancak yalnızca hukuki boyutun bu problemi çözmede yeterli gelmeyeceğini, toplumun da bu anlamda harekete geçmesi ve bilinçlenmesi gerektiğini ifade etti.

Seminer, bilgilendirici olması bakımından katılımcılardan tam not aldı

Körfezray İzmit’te tam gaz ilerliyor
Körfezray İzmit’te tam gaz ilerliyor
İçeriği Görüntüle

Semineri oldukça faydalı bulduğunu söyleyen katılımcılardan Özden Özceviz, “Çok güzel bir etkinlikti. Daima böyle etkinliklerin olması lazım. Günümüzün konusuydu” dedi.

Başka bir katılımcı Naime Çoğur da “Etkinliği çok güzel buldum. Çok mutlu ve memnun olduk. Çocuk işçiliği Türkiye’nin sorunu. Konuşmalar ve sunum çok güzeldi. Bilgilerden çok memnun kaldık” ifadelerini kullandı.

6. sınıf öğrencisi Erva Ela Erkeker, çocukların yerinin okul ve ailesinin yanı olması gerektiğini söyleyerek, “Gerçekten çok üzücü bir durum. Ülkemizin bu konuda biraz geri olduğunu düşünüyoruz. Bir çocuğun yeri okul ve ailesinin yanı. Çocuklar evde test çözmeli, kitap okumalı, resim çizmeli. Ailesi ile vakit geçirebilecekken bir çocuk neden araba tamirciliği, tarımsa veya sanayide çalışsın” diye konuştu.

Kaynak: İGF