Yıl içerisinde gazeteciler ile özdeşleşen tarihler mevcut.
Bir noktada toplumun gözü kulağı durumunda bulunan gazetecilerin bu özel günleri başta siyasetçiler olmak üzere toplumun nerede ise tüm kesimleri tarafından aranır usulen tebrik edilir.
Geçmiş yıllarda bu tür kutlamalar genellikle yüz yüze olurdu.
Ancak günümüzde büyük bir gelişim gösteren iletişim kanalları dolayısı ile daha çok “sanal” noktada bu tür kutlamalar ve tebrikler gerçekleştiriliyor.
Dün 21 Ekim dünya gazeteciler günüydü.
Bu özel günde yukarıda da belirttiğimiz gibi en önce siyasetçiler başta kendilerine ait sosyal medya hesaplarından olmak üzere çeşitli iletişim araçlarından “Dürüst, tarafsız ve ilkeli haber anlayışıyla mesleklerini icra eden gazetecilerimizin 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nü kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.” şeklinde hiç değişmeyen bir şablon ile gazetecilerin gününü tebrik ettiler.
Biz söz konusu tebrik mesajlarını yaklaşık bir saatlik süre ile derledik bri araya getirdik.
Kutlama mesajlarının ana unsuru “ Dürüst- tarafsız ve ilkeli haber peşinde koşan gazeteciler” şeklindeydi.
Söz konusu
-Dürüstlük
-Tarafsızlık
-İlkelilik
Aslında sadece gazeteciler ile ilgili değil toplumun tüm kesimleri için vazgeçilmez beklentilerdir.
Hepimiz dürüst insan arıyoruz
Hepimiz tarafsız gazeteci arıyoruz
Hepimiz İlkeli gazeteci özlemi çekiyoruz.
Peki bu özelliklere sahip gazetecilere toplum olarak ne kadar sahip çıkıyoruz?
Bulduğu haberi sadece habercilik refleksi ile paylaşan gazetecilere ne kadar şans tanıyoruz.?
Sadece işini yapmak isteyen gazetecileri neden cezaevlerinde tutuyoruz.?
İktidara göre “muhalif” olarak tanımlanan gazetecilerin çalıştığı kurum ve kuruluşlar neden çeşitli cezalar ile yok edilmeye çalışılıyor?
Bu ve buna benzer yüzlerce binlerce soru yöneltilebilir.
Ancak hiç kimse bu sorulara cevap vermek istemez.
Özellikle siyaset makamı kendisi ile ilgili olumsuz bir haberin yada yorumun yapılmasını asla kabul etmez.
Siyasetçi ister ki gazeteci hep beni yazsın.
Yanlış yaptığım işleri bile gazeteci doğru olarak kamuoyuna aktarsın.
Bunu yapmadığı anda gazeteci anında bir siyasetçinin en büyük rakibi hatta düşmanı haline gelir.
Bütün bu gerçekler hemen yanı başımızda dururken böylesi günlerde yayımlanan kutlama mesajlarını son derece şekilci buluyoruz.
Beklentimiz gazetecilerin işini en iyi yapacak şekilde şartların oluşturulması.
Bunun dışındaki söylemlerin bizim için bir önemi yok.
Dünde yoktu bugünde yok yarında olmayacak.