Sırtında yırtık bir çanta, içinde daha matbaa mürekkebi kokan yeni basılmış gazetelerimle yaya olarak gezerken, bulduğum bürosuna girdiğim ve İstanbul'u bana karış karış gezdiren adresleri, isimleri telefonları ilk aldığım isimlerin başında gelir Tuncer Dağ..
Önce Göle Derneği ardından Ardahan Kültür Evi meselesinde ve uzmanlık alanım dediği adına iki tane kitap çıkardığı dernekçilik konusunda çok da uzlaşamadığım ama bana soracak olursanız eğer Esenyurt'ta belediye başkanı olması gereken isimlerin başında gelen isim olarak belirttiğim, ancak kendisinin yanlışları dolayısıyla değil belediye başkanı olması yerel yöneticilerin gaz verip, akil adam demesinden tatmin olan bir isim Tuncer Dağ..
Ve en önemlisi benimde içinde bulunduğum isimlerin ölmesini istemezse de ilerlemesine çok da sıcak bakmayan ve kendisi dışında kimsenin akıllı olduğuna inanmayan kişiliğiyle bilerek ya da bilmeyerek gerçek dost ve arkadaşlarını üzen hal, hareketler yaparken aslında kendi önünü kestiğini hiç fark etmeyen bir isim Tuncer Dağ..
Ve sonuç;
Evet, en son aradığımda ve kendisinin yaşadığı durumdan daha adice bir durum yaşadığım stk konusunda görüş ve yardımını istediğimde o da kendisi gibi kel olan Veysel Karatay gibi bana 'Yetmez mi Fakirciğim, bırak artık sende, gerek yok' deyip zaten hiç yanımda yer almadığı alanı terk etmemi ve etmem için gerekenleri yapan bir isim Tuncer Dağ..
Bunu sadece bana mı yaptı sanki sıra kendisine gelene kadar aynı hal ve hareketleri birçoklarına yapmış olduğunu kendim gibi bilen biri olarak bugün yaptıklarını unutmuşçasına yanlışlarını geç anlayıp, adeta yaşadıklarını anlatan mesajını okuyunca üzüldüğüm Tuncer Dağ..
Ve Ve benimde altına bir kez daha imzamı atacağım; '56 yıllık yaşamım boyunca ben sadece ben oldum. Ben benim gibi düşündüm. Düşündüğümü ifade ettim. İkili üçlü olmadım. Bildiğimi söyledim. Söylemem gerekeni saklamadım.
Kazancımı sadece emeğim ile elde ettim. Hayatım boyunca hiçbir ihale işim olmadı. Aracı işim olmadı. İş koşuşturma işim olmadı. Haksız kazanç elde etmedim.
“En iyi sermayem insan sermayesidir” diyordum ama yanılmışım galiba... İnsan çok ama önce vefa olmalı bence...
56 yıllık yaşamımın kalan zamanını artık Stres sıkıntıdan uzak en vefalı yaratıklar olan hayvanlarla, doğayla iç içe olmak düşüncesindeyim.'
İçerikli çok anlamlı mesajı yazan da Tuncer Dağ..
'Peki ben nerede yanlış yaptım?' sorusuna cevap veremeyen ama 'benim yanlışım hiç olmadı mı?' diye kendisine sormayıp, insanlara kızarak, artık hayvanları seveceğini belirten aynı Tuncer Dağ 'biz nerede yanlış yaptık ki sen bugün yaşadıklarını hep yaşayan insanların yanında yokken, neredeydin?..'
Bilmem ama bu dünyanın etme bulma dünyası olduğunu insanların senin gibi kendisi gibi hep insanlardan çektiğini anlamanda güzel, geç de olsa..
Not: Bu yazımı sitem olarak değil hala seni seven ve yaşadıklarına senin kadar üzülen bir dost olarak yazdığımı bilmeni ve son yaşadıklarını gelip, kızım Şeyma ile birlikte hazırlayıp, canlı olarak TEMPO TV'de sunduğum 'Gazetecilerle Gündem' adlı programda hem o kongrede yaptığın ama ses/görüntü kaydı alınmayan ya da saklanan konuşma metnini kamuoyuna sesli okumanı ve orada yaşadıklarını bir kez daha anlatmanı istediğimi bil yeter..
Dostun, Gazeteci Fakir Yılmaz