Genellikle haftanın her günü sağlık yürüyüşümü aksatmadan yapmaya çalışırım.

Geçen gün Darıca Millet Bahçesinde yürüyüş yapıyordum. Önümde yürüyerek sohbet eden iki kişi vardı.  Seçimlerle ilgili konuşuyorlardı. İster istemez kulak misafiri oldum.

-Reis siha yaptı, savaş gemisi yaptı, savaş uçağı yaptı,

Diğeri,

"-Türkiye’nin her tarafına otoyollar yaptı, köprüler yaptı. Hava alanları yaptı." diye söylüyordu.

İlk konuşan yine Reisi övmeye başladı.

-Yahu adam Suriye’de, Irak’ta teröristleri bulup geberter.

-Adam dünya lideri.

Bu ve buna benzer övgüler yapıp duruyorlardı.

Yanlarından geçerek yürüyüşüme devam ettim.

 Bu arada Reis için yapılan övgüler aklıma Reis’in söylediği “Nereedeeeen nereyeeee! "Sözünü getirdi.

Yürüyüşümüzü tamamlayıp eve döner dönmez bilgisayarın başına oturdum. Nereden nereye geldiğimizi hem hatırlamak, hemde sizlere bir kez daha hatırlatmak istedim.

Günümüzde insansız sistemler savaş alanlarında daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle insansız sistemlerin terörle mücadelede başarı şansını artıracağı düşünülmesinden dolayı Türkiye’nin yerli İHA üretmek için geliştirdiği ilk proje olan İHA-X1-Şahit projesi Mart 1990 tarihinde başlatılmıştır. X1-Şahit, İHA’sından iki adet üretilmesine ve başarıyla uçurulmasına rağmen bütçe sorunlarından dolayı seri üretime geçilmemiştir. Yani ilk İHA yı AKP üretmemiştir.

1994 yılında Türkiye ABD’den İHA ithal etmiş ve bu İHA’lar 1994-1998 döneminde aktif görevde kullanılmışlardır. TSK’nın ihtiyacı olan İHA’ların ithal edilmesine paralel olarak, yerli İHA üretebilmek için adımlar atılmaya başlanmıştır. Bu sebeple Türk Havacılık ve Uzay Sanayii tarafından Turna-Keklik, Pelikan-Martı, Öncü, Şimşek, ANKA ve Aksungur insansız hava araçları üretilmiştir.

Daha sonrasında Baykar tarafından, Malazgirt Bayraktar TB2 üretilmiştir. Bu sayılanlar dışında, Türkiye’de yerli firmalarca üretilmiş olan birçok İHA/ SİHA’lar bulunmaktadır.

Türk donanmasına ait silahlı insansız hava aracı (SİHA) için TCG Anadolu gemisini inşa edildi.

Bunlar gurur verici şeylerdir. Her Türk vatandaşının gurur duyması gerekir ve gururda duyuyorlar.

Birde her seçim döneminde uçtu uçacak denilen ve bir türlü uçmayan Milli Muharip Uçağımız (MMU) var. İlk uçuşunu Ekim 2025 yılında yapması planlanan MMU için tarih öne çekildi. Türk Havacılık Uzay Sanayii Genel Müdürü Temel Kotil, MMU bu yılın sonunda uçacak" dedi. Bekleyip göreceğiz.

Uçak denildi mi aklan gelen ilk kelime havaalanı kelimesidir. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 39 olan havalimanı sayısı 56'ya ulaşmıştır. Ancak Yap-İşlet-Devret kapsamında yapılan birçok hava limanında yolcu garantisi verildiği, yılda çok az sayıda uçak iniği için bu hava limanlarını yapan şirketlere her yıl devlet bütçesinden milyarlarca lira ödeniyor.

Ayrıca birde araç geçiş garantili köprülerimiz var. İstanbul Boğazı üzerinde üç asma köprü ve iki tüp geçit bulunmaktadır.

15 Temmuz Şehitler (Boğaz köprüsü); 30 Ekim 1973 tarihinde Başbakan Süleyman Demirel tarafından muhteşem bir törenle açılmıştır. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü tek yön geçiş ücreti Otomobil: 8,25 TL olup, günlük araç garantisi bulunmamaktadır.

 Fatih Sultan Mehmet Köprüsü; Temeli 29 Mayıs 1985'te atılmış ve 03 Temmuz 1988 tarihinde dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından hizmete açılmıştır. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü tek yön geçiş ücreti Otomobil: 8,25 TL olup, günlük araç garantisi bulunmamaktadır.

Bu iki köprü için herhangi bir araç geçiş garantisi verilmediği devlet bütçesinden para çıkmadığı gibi, devlet bütçesine para girişi sağlanmaktadır.

Oysa AKP döneminde yapılan;

Yavuz Sultan Selim Köprüsü; 26 Ağustos 2016'da gerçekleştirilen resmî tören ile hizmete açıldı. Yap işlet devret modeliyle yapılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü tek yön geçiş ücreti; Otomobil: 19 TL olduğu gibi Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne günlük 135 bin araç garantisi verilmiştir. Yani bu köprü içinde bütçeden milyarlarca para ödenmektedir.

Osmangazi Köprüsü ya da İzmit Körfez Köprüsü; 30 Haziran 2016 tarihinde törenle açılmıştır. Yap işlet devret modeliyle yapılan bu köprüden tek yön geçiş ücreti Otomobil: 184,50 TL ve Osmangazi Köprüsü için garanti edilen günlük araç geçiş sayısıysa 40 bin araçtır. Bu köprü içinde bütçeden milyarlarca para ödenmektedir.

Çanakkale Köprüsü; Temeli 18 Mart 2017 tarihinde atılmış olup, Şubat 2022'de tamamlanan köprü, 18 Mart 2022'de cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından trafiğe açıldı. Yap işlet devret modeliyle yapılan bu köprüden tek yön geçiş ücreti Otomobil: 200 TL, garanti edilen günlük araç geçiş sayısıysa ise 45 bin araçtır. Bu köprü içinde bütçeden milyarlarca para ödenmektedir.

Avrupa kıtası ile Asya kıtasını ve Boğazın iki yakasını deniz altından birbirine bağlayan Avrasya Tüneli (İstanbul Tüp Geçit) ise, Yap-işlet-devret modeliyle 22 Aralık 2016'da hayata geçirildi. Tek yön geçiş ücretleri otomobiller için gündüz tarifesinde 53 TL, gece uygulamasında 26,5 TL olup, Trafik garantisi ise yılda 25 milyon araç. (günde 68.500 araç)tır. Yine bütçeden milyarlar çıkıyor.

Marmaray Tüneli, İstanbul Boğazı'nın altında yer alan demiryolu tünelidir. 29 Ekim 2013 tarihinde Marmaray

Banliyö tren hattı ile birlikte hizmete girmiştir. Marmaray Tünelinden banliyö tren ücreti haricinde herhangi bir ücret alınmamaktadır. Yani AKP döneminde yapılan hizmetlerden para alınmayan tek geçiş yoludur.

AKP nin övündüğü/ övündüğümüz bunca güzel hizmetlerin yapıldığı doğrudur. Ancak Ülkemiz tarihinde hiçbir dönemde yapılan bu işler karşılığında kat be kat daha fazla para halkın cebinden yani devlet kasasından çıkmamıştır.

Bir de AKP’nin ekonomi ile ilgi dönemini hatırlayalım.

Sizleri biraz geçmişe götürmek istiyorum.

“Son 20 yıldır ülke AKP tarafından yönetilmektedir. AKP 2002 de iktidara geldi ama 2000-2004 yılları arasında Merkez Bankası tarafından enflasyon oranı açıklanmamıştır. 2005 yılından itibaren enflasyon rakamları yeniden açıklanmaya başlandı. 2005-2016 yılları arasında en düşük yüzde 6,16 (2012) ile en yüksek yüzde 10,45 (2016) arasında değişen yıllık enflasyonlarla yaşadık. 2017 den sonra enflasyon tırmanışa geçti. 2017 de %11,91-2018 de %20,30, 2019 da %11,84, 2020 de %14,60 oldu. 2021’de yüzde 36,08 olan enflasyon TÜİK verilerine göre (Temmuz 2022) de yüzde 79,60 olarak Türkiye’nin tanıştığı (şimdilik) en büyük dördüncü enflasyon oldu.”

TÜİK’E göre 2022 yılı yüzde 64,27 enflasyonla bitti ama bunun doğru olmadığını söyleyen Enflasyon Araştırma Grubu ENAG da yıllık enflasyonu yüzde 137,55 olarak açıklandı. Birde vatandaşın günlük yaşadığı yüzde 300’e varan enflasyon var.” ( 07 Ağustos 2022 - Pazar Hedef gazetesinde yayınlanan yazımdan alıntı)

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu "Enflasyon Raporu 2023-I"in Tanıtımına İlişkin Bilgilendirme Toplantısında Yaptığı Konuşmada “ Enflasyonun, tahminlerimiz doğrultusunda, 2023 yılı sonunda yüzde 20 seviyelerine ve 2024 yılı sonunda ise yüzde 10’un altına inmesiyle fiyat istikrarını kalıcı olarak tesis etme hedefimizi gerçekleştireceğiz.” Dedi.

Ancak daha yılın ilk dört ayında enflasyon 14.48 oldu. Buda gösteriyor ki  AKP iktidarı ekonomide belirttiği hedefleri bir türlü tutturamadığı gibi yaşanan bu krize çare olmayacaktır.

 Yani bu seçim sürecinde ekrana her çıktıklarında çalışanımızı, emeklimizi, vatandaşlarımızı enflasyon canavarına ezdirmeyeceğiz, Temmuz ayında çalışanların ve emeklilerin maaşlarına yüzde 85 e varan zamlar yapacağız deseler de çalışanı da, emeklisi de yine perişan olmaya, Eti ayda birkaç kez, belki de bayramdan bayrama yiyecek, sebzeleri, meyveleri ise tane tane ya da gram ile almaya devam edecektir. Ezilmeden daha beter olacaklardır.

Neredeeeen Nereyeee değil mi?