31 Mart tarihinde yapılan seçimin üzerinden bir hafta geçti, Seçime itiraz edilen az sayıda yerleşim merkezlerindeki itirazlara dayalı sayımların dışında kalan çok sayıda belediye başkanı mazbatalarını alarak koltuklarına oturdular.

2019 yılında yapılan yerel seçimin aksine 31 mart 2024 tarihinde gerçekleşen seçimde herhangi bir belirsizlik kalmadı, 2019 yılında İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nu, Ankara’da Mansur Yavaş’ı seçen ancak belediye meclislerinde AK Partinin üstün olmasını sağlayan oy dağılımı sona erdi.

14 ve 28 mayıs tarihinde iktidarı AK Parti yoğunlukla Cumhur ittifakına veren seçmen bilindiği gibi 31 Mart tarihinde yerel yönetimleri olduğu gibi CHP’li belediye başkanlarına vermiş oldu.

Seçimi, ikinci yada üçüncü dönem kazanan belediye başkanları var, Bu başkanlar gibi seçimi ilk kez kazanan belediye başkanları var, Seçimi birden fazla kazanan başkanlar çalışmalarına kaldıkları yerden devam edecekken yeni başkanlarda seçim öncesi taahhüt ettikleri vaatleri yerine getirmeye çalışacaklar.

Kim ne derse desin biz 2019 yılında olduğu gibi 31 mart tarihinde yapılan yerel seçiminin de daha çok genel seçim havasında geçtiği konusunda ısrarlıyız, Bu durum belediye başkanları için faydalı da olabilir zararlı da.

31 mart tarihindeki yerel seçimin kaderini Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların ve bu sıkıntıların tam göbeğinde bulunan emeklilerin tayin ettiğini bilmeyen duymayan nerede ise yok.

Böyle bir durumda belediye başkanları bir taraftan yönetimini devraldıkları yerleşim merkezlerinin imarı ile uğraşırlarken bir taraftan da o yerleşim merkezlerinde bulunan insanların içerisinde bulundukları ekonomik sıkıntıları çözmek için çaba gösterecekler.

Başta İstanbul olmak üzere birçok yerleşim merkezlerinde belediyeler tarafından oluşturulan lokantalarda 40 liraya 4 çeşit yemek verildiğinin duyulduğu anlarda bu durumun son derce saçma bir uygulama olacağı konuşulmuştu.

Türkiye’de var olan 16 milyon civarındaki emeklinin daha çok yaşadığı bölgeler bilindiği gibi büyükşehirler, günün büyük bir bölümünü dışarıda geçiren emeklilerin tuvalet ihtiyacını gidermek için her seferinde 8 lira 9 lira verdikleri bir noktada seçmen o yönetime nerden oy versin ki.?

Üniversite öğrencilerinin çok fazla olduğu yerleşim merkezleri var, emeklilerin çok bol olduğu şehirler var dolayısı ile 31 mart tarihinde seçilen belediye başkanları bir noktadan sonra devletin ekonomi bakanı  gibi çalışmak zorunda kalacaklar

Vatandaş ucuz yemek yiyebileceği, kaliteli ve ucuz çay içebileceği, rahatça dolaşabileceği yürüyüş yolları çocuklarını evlendirirken hesaplı düğün salonları gibi sadece ekonomi  ile ifade edilebilecek hizmetleri de hayata geçirmenin mücadelesini verecekler.

Bu imkanları sağlayan önümüzdeki yerel seçimlerde de başarılı olacak beceremeyen ise ilk seçimde koltuğa veda edecektir.

Karar kendilerinin.